1900'lüler: osmanlı ile cumhuriyet arasinda sıkısmıs kalmis kusak. kisaca kayip kusak.
1910'lular: cocukluklari birinci dünya savasi ile zebun olmus ilk genclikleri ise ikinci dünya savasi ile zehir olmus kusak.
1920'liler: cocukluklari fena geçmemis ama 1929 ekonomik krizi ile hayatlarina 1-0 yenik baslamis kusak.
1930'lular: savaslar ile ismet pasa baskıcı rejimi, darbe ile heder olan kusak.
1940'lilar: bir kaç sabalağin gazı ile ya devrimcilige yada turan hayali ugruna heder olan kusak. (bkz: 1971 muhtirasi)
1950'liler: 1940'lilar ile ayni kaderi paylasiyorlar. 70'lilerin sonunda yokluklar falan filan . bonusu ise darbeler.
1960'lilar: cocukluk yıllari ve ilk genclikleri yokluk içinde geçmis ve köseyi dönme açisindan basarili olmus kusak : (en azindan ne istedikeririni biliyordu)
1970'liler: yagli postun bir kuyrugundan tutmus ama doksanlarin fasarya zamanlarina takildiklari için bir baltaya sap olamamis kusak.
1980'liler: iki arada bir derede kalmis, absurdluk caginda yolunu sasirmis ibibik gibi kalmis nihilist kusak.
1990'lilar: daha isinma turlarindalar ama görünen o ki bir üst kusaktan daha bedbaht olacak kusak.
bu liste uzar gider.
sonuc: turkiye cumhuriyetinde hala ayni dangaliklar devam ederse böyle daha cok kusak kenef cukuruna gider. ondan geçmisteki hatalari iyi analiz edilmesi kanatindeyim. ammavelakin ayni dangaliklar ve sapsalliklarda inat ederseniz erkut abinin özlü bir sözü size müstehaktir. (bkz: ölünüz)