son söyleyeceğimizi ilk söyleyelim; başlık, inanılmaz mantık hatası içeriyor. zira şeriat istemeyen den sonrası müslüman o-la-maz. fakat, taklidi iman, tahkiki - tafsili iman farklı olacağından, belki bir cehalet imanı kurtarmış kabul edilebilir. ben kabul makamı değilim haşa! hakk teala katındaki kabulü konuşuyoruz. bunu bilmek bizim haddimiz değil ama şunu biliyoruz; "allah sözünden dönecek değildir"
öncelikle şeriat, dinin hükümleridir. sosyal hayatın düzenlenmesinden, uluslararası ilişkilere, kişiler arası hukuktan, topluma karşı işlenen suçlara kadar, allah ın cc hükümleridir şeriat. bir müslüman, bu manada şeriat a karşıyım derse, tartışmasız kafir olur. ama;
iran, suudi arabistan benzeri ülkelerde yapılan yanlış uygulamalardan şikayet anlamında, ayete, sünnete aykırı olan işlere karşı çıkıyorsan, şunu bil ki, ehli sünnet senden önce karşıdır bunlara. hele iran şeriatının tutulacak tarafı yoktur. muta nikahı meselesi, kadınlarla ters ilişki meselesi, bir dünya islam dışı pis hükümlerini senden önce reddediyor ehli sünnet. ruhunu ingiliz lejyonerlerine satmış insan şeytanlarının, peygamber sav düşmanı vehhabilerin karşısında, senden önce ehli sünnet müslümanlar var. keyfi uygulamalarına, yukarıda söylenen şeriata karşı hükümlerine, senden önce islam ın kendisi karşıdır zaten. o halde sana düşen, bu kelamı konuşurken, ne niyetle söylediğini bilmek.
ve bir rica; dini siyasal emelleri için kullananları eleştirirken, "yobazlar irana" benzeri sloganlarla ne müslümanları küstürün, ne allah ı cc kızdırın. bu ülkenin muhafazakar insanlarının ve laik çizgide yaşayan insanlarının, gidecek bir yeri yok. hitler fransaya girdiğinde, fransızların sığınacak, iltica edecek ispanya sı vardı, portekiz i vardı vs vs. ama bizi bizden başka anlayacak, ve birbirimizin komşuluğundan başka iltica edilecek kimsemiz yok. iran a gidemeyiz kardeşim. başımız sıkıştığında kapını çalacağız. çocuğumuz hastalanınca, cenaze, düğün olunca, dayancağız karşılıklı kapılara. aynı sobanın etrafında toplaşacağız, aynı çarşılarda, pazarlarda bir araya geleceğiz, birlikte halay çekip, birlikte yas tutacağız. ay yıldızlı bayrağa sarılmış şehitlerimizi birlikte uğurlayacağız, bir sen gireceksin o tabuta, bir ben... kimse ne iran a gidecek, ne bilmem nereye.
ayrıca, islam-şeriat, iran a kaldıysa vay o müslümanların haline. karşımızda bir örnek var; osmanlıdan miras, birlikte yaşama ve hoşgörü kültürümüz. gayrı müslimler, huzur anlamında altın çağını, fetihten sonra istanbulda yaşadılar. avrupa açlık, kıtlık çekerken, onlar müslümanların esnaf komşuluğunu yaptılar. vergilerini verdiler, ibadetlerin yaptılar. yani önümüzde böyle muazzam bir örnek duruyorken, lütfen, artık şu iran kelimesini, bi zahmet lügatınızdan atın.