Yalan söyleme eğilimi daha çok yaşamsal alanların kısıtlanması sonucunda insanlar tarafından savunma mekanizması olarak geliştirilmiştir. Kadınlarda ki yalan mekanizmasının nasıl işlevsellik gösterdiğiyle ilgili teorik ve bilimsel açıklaması olmamakla birlikte, genel geçer kuramlar ve beden dili üzerine geliştirilen yorumlara dayalı bilgiler mevcuttur. Bir kadının yalan söyleyip söylemediği hakkında bilgi sahibi olabilmemiz için, öncelikle beden dili hakkında fikir sahibi olmamız gerekmektedir. Kadınların iletişim esnasında kullandıkları beden dilinin temelini, el ve kol hareketleri oluşturmaktadır. El ve kol hareketleri erkeklerde endişeyi, kadınlarda ise rahatlığı simgeler. Buna bağlı olarak, bir kadının yalan söyleme eğilimi göstermeye başladığında; korku ve endişeye bağlı olarak el ve kol hareketlerinde ki canlılığın sona ermesi, yalan söylediğine dair belirgin bir özelliktir. Erkeklerde ise bu durum tam ters orantılıdır. Kadınların yalan söyleme eğilimine karşı geliştirdiği diğer savunma mekanizmaları ise; yüz mimikleri dir, normalden daha az göz kırpmaları ve göz temasından kaçınmaları ve bunlara bağlı olarak sorulan sorulara daha çok açıklayıcı yorumlar sunmak yerine, dolaylı cevaplarla geçiştirmeye çalışmaları, yalan söylediklerine dair bir işarettir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin, insanların etkileşim süreçlerini belirleyen nedenlerin önceliğini beden dili oluşturmaktadır. iyi bir beden dili kullanıcısının hayatta ki başarısı ve karşındaki kişileri etkisi altına alması kaçınılmazdır. Kadınların beden dillerini daha iyi kullanmaları, hayatta ki başarı oranlarının erkeklere kıyasla daha yüksek olmasına neden olmaktadır.