çok hata yaptım. çok kalp kırdım. çok konuştum. çok sustum. herkesin bir cezası vardır. illet gibi yapışan bir hastalık gibi, günler geçiyor ve kapanmıyor yaralarım..gerçeği hissetmeyeli yaklaşık bir sene oldu. kimsenin arkasından ağlamadım son bir senede.. oysa kezzap gibidir gözyaşı. göz kenarından çıktığı andan itibaren, yanağını yakar, çenene gelir, düştüğü yeri yakar, sigarayı bile söndürtür.. sonra vakitler daralıyor. soruyor insan kendine. ne yaptım? neredeyim? anlatayım. sen sus. sonra sen konuş. ben susayım. fotoğraf dursun bir yerde. fotoğraflar eskisin. yenileri eklensin. unutmamak için bir anıyı, çoğaltalım, kopyalayalım artık bizim değilmiş gibi. şimdi yapmamız gereken tek şey, her seferinde olduğu gibi uzunca bir perde çekmek. siyahça. sanki, hafızamızı yok edebilirmiş gibi. ne yazık ki her an'ı hafızasının en dibine kadar kazıyan biriyim.. duvarla anahtara kazır gibi ya da anahtarla duvara..neyi neden yaptığımı bilmiyorum..sanki televizyonda oynayan bir filmi izler gibi, seyirciyim hayatıma. girenler, çıkanlar, kalanlar, kalmak istemeyenler, isteyenler ve zorla gönderdiklerim. hep diyoruz ya arkama bakmadan yürüyorum diye.. olur mu öyle şey? insan arkasına bakmadan yürüyebilir mi? arkasındakinin ne olduğunu bilmeden önünü görebilir mi?