Anavatanı Kuzey Amerika olan servigiller familyasından Sequoia cinsinin 3 türü vardır. Bilimsel adı "sequoia sempervirens" olan "Kızıl Kıyı Sekoyası", "Sequoiadendron giganteum" yani Dev Sekoya ve Şafak Sekoyası'dır. (Metasequoia glyptostroboides). Şafak Sekoyası ülkemizde Mamut Ağacı olarak da bilinir.Ortalama 100 metre boya ve 6-7 metre çapa sahip olan dev ağaçlardır. Yapraklarını dökmeyen her dem yeşil olan bu ağaçların sürgünleri önce kırmızı sonra da kahverengidir.
Bu ağaçların en büyüğü doğal olarak yaşayan en uzun ağaç ve arkadaşları isimlendirilmiştir. 115,55 metrelik boyuyla rekormten ağacın adı hyperion dur. isminin yunan mitoljisindeki tanrılardan alan bu ağaçlar Helios (114,09 m), Icarus (113,14 m), Daedalus tur. (110,76 m) Hyperion, dünyanın en uzun canlı ağacıdır ve yaşı tahmini olarak 600 dür. Ortalama 2.000 - 2.500 yıl yaşayan sekoyalar için daha gençlik çağında diyebiliriz. Dünyanın en uzun ağacı olmasına rağmen dünyanın en büyük ağacı değildir. Dünyanın en büyük ağacı yakın bir akrabası sayılan dev sekoya türünden "Sequoiadendron giganteum" bir ağaca aittir. 2000 - 2500 yaşında olduğu tahmin edilen bu ağacın adı da "General Sherman" dır. Gövdesinin çevresi 31,1 metredir. Bununla birlikte adı geçen uzun ağaçların yeri gizlidir. Daha önce yeri belirtilen dev sekoyalar kendisine yapılan ziyaretler olumsuz yönde etkilenmiş, etrafındaki toprak sertleştiği için su çekmesi sekteye uğramış ve üst dallarının bazılarında kurumalar meydana gelmiştir. Bu dev ağaçlar boyutlarına rağmen son derece hassas ağaçlardır. Kışın çok sert koşullara özellikle genç ağaçlar dayanamaz. Ama kuraklık tümüyle düşmanlarıdır. Sekoyalar muazzam fizikleri yüzünden Jurassic Park ve Star Wars filmlerinin bazı sahnelerinde kullanılmıştır.
Ne yazık ki orjinal kızıl kıyı sekoyalarının % 96 sı üstün kalitedeki keresteleri yüzünden kesilmişler. Geri kalanlar ise koruma altına alınan milli parklarda güvenli bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Bu ağacın tutkunları Türkiye de de yetiştirmenin yollarını aramaktalar ve amatör olarak yetiştirmeye de başlamış bulunuyorlar.
insanların baltayla ormana girmesinden önce bakir ormanlarda 6.000 yıl yaşayan ağaçlar vardı. Bakir, insan tarafından rahatsız edilmemiş ormanlara verilen isimdir. Bu ormanlardan biri California'da idi. 1850 lerde altın bulununca o yöne beyaz insan akını başladı. Altın ararken bunların karşısına bin kilometre karelik bakir bir sekoya ormanı çıktı.
Şu tarif bu ağaçların ne kadar yüksek olduğunu belki daha iyi anlatır: Kızılağaçların en uzunlarından birinin yere en yakın olan dalının 45 metre yükseklikte olduğu ölçüldü. Dalın uzunluğu da yaklaşık 45 metre ve çapı neredeyse iki metre idi. Yani, en büyük karaağaçtan daha büyüktü. Her şey o kadar yavaş büyür ki sekoya ormanında zaman geçmez gibi görünür.
Tohumdan dokuz metre yüksekliğe ulaşması yirmi yıl alır. Büyük bir ağaç olması 600 yıl alır. Sekoya 800 yaşına vardığında, yani gençliği sona erdiğinde, maksimum uzunluğa ulaşır, otuz katlı bir bina yüksekliğine erişir. Yaprakları yedi sene yaşadıktan sonra dökülür. Yaprakları dokuz yılda dökülen ağaçlar da vardır.
Bazı ağaçların kökleri havuç şeklinde yerin derinliklerine iner ve çıpa gibi toprağa demir atar. Sekoyaların kökleri ise lahmacun gibi yassı ve yaklaşık 90 metrelik bir alanı kaplar. Derinliği 2 metre civarındadır. Ağaçlar dip dibe olduğu için kökler birbirine öyle bir geçer ki ormanda yerin altı bir keçe gibidir.
Ne yazık ki para eden hiç bir ağaç ayakta kalmaz. Sekoya ormanlarında kızılderililer ve onların ataları ağaç kesmeden 11.000 yıl yaşamışlardı. Beyazlar gelince görülmemiş bir ağaç katliamı başladı. Kereste şirketleri, ormanın % 96 sını, Clearcutting, yöntemiyle, kısa bir sürede kesti. Clearcutting, istisnasız bütün ağaçların tıraş edilir gibi kesilmesi yöntemidir. Bir yerlerde beş oduncunun çapı 30 metre olan bir ağacı 3 haftada kestiği yazıyor. insan hır ve açgözlülüğünün iyi bir örneği.
Bir grup zengin Amerikalı 1918 yılında 70.000 hektar civarında sekoya ormanı alıp California eyaletine bağışladı, yoksa arkada bir tane kalmayacaktı.