günlerden birgün, tavla muhabbeti yapıyoruz. arkadaşımın merakını gidermek için, yek dü se cehar penc şeş tir, dedim. muhabbete kulak kabartmış kürt bir arkadaş ''abi sen kürtçe biliyorsun'' dedi. ''hayır bilmiyorum, farsçadır bu sayılar'' dediğimde inanmayarak şaşkınlıkla bize bakınca gülmekle ağlamak arasında kaldım.
dünyada belli-başlı dil aileleri vardır, kürtçe farsçanın bir lehçesi olmakla beraber orta-doğu bölgesi dillerinden birçok kelime almıştır. bu durum birçok dil için geçerlidir, doğal süreçtir.
bazıları yine anlamak istemeyecektir ama ısrarla yazıyorum. dünya dili olma yolunda hızla ilerleyen ingilizce, almanca'nın modifikasyonudur. içinde en fazla yabancı kelime barındıran dildir. 6 yıl almanca okumuş biri olarak ingilizce'yi öğrenmek çocuk oyuncağı gibi birşey oldu.
ama mesele her zaman ki gibi mesele türk ve türkçe düşmanlığı yapmaktır. daha önce defalarca yazdık belgesini aktardık; dilbilimcilerin ortak kararı;
- çocukların en kolay öğrendiği dil türkçedir. avrupalı çocuklar düzenli cümle kurmayı 3-4 yaşında becerebilirken, bizim çocuklarımız en geç 2.
- matematiğe sahip tek dil.
- en akıcı dil. hiç türkçe duymayan diğer milletlere türkçe metinler dinletildiğinde, tamamına yakını ''konuşurken nefes almıyorlar galiba, çok hızlı''
- vs. yazmaktan bıktık.