yurttaşlık hukuku ve etnisite bakımından dünya siyasi haritasını bir kez olsun incelememiş her bireyin kolayca düşebileceği yanılgı. Modern devlet yapısında yurttaşlık hakları bakımından geçerli olan anlayış halen roma hukukuna dayanır ve etnik kimlik gözetilmeksizin her yurttaşın eşit haklara sahip olduğu şeklinde özetlenebilecek bu anlayış yasaların ruhunu oluşturur. Türk devriminin gerçekleştiği yıllarda imparatorluk bakiyesi olan etnik zümrelerin neden olduğu çalkantılar ve iç karışıklıklar bu zümrelere karşı çekingen ve korumacı bir politikayı tetiklemiş olabilir. fakat bu hassasiyetin binlerce kürdün ya da başka herhangi bir zümrenin kimyasal silahlarla toplu kıyıma maruz kılmaya vardığı iddialarını ortaya atmak dayanaksız, kötü niyetli ve provakasyon kokan bir tutumdur. türkiye cumhuriyeti devletinin her bir vatandaşı mensubu olduğu etnik zümrenin kültürel zenginliğini yaşayabilmeli,ana dilini konuşabilmeli, bu dilde yayın yapan radyo-televiyzon, gazete-dergi v.b. yayınları gerekirse devlet katkısıyla yapabilmelidir. bu haklar kimsenin bir başkasından esirgeyeceği, birilerine mal olmuş haklar değildir.
şu farkla ki; bahsedilen hakların tarihsel süreçte alınan yanlış kararlar ve basiretsiz uygulamalar nedeniyle gasp edilmesi bahane edilerek bu hakların ahengi ve düzeni bozmaya yönelik terör ve tedhiş eylemleriyle elde edileceği savunulmasın. aksi halde ülkenin en batısında (balıkesir) bir ilin sağlık ocağı ve okulu bulunmayan bir köyünden olma tatar asıllı bir türk vatandaşı olarak ben de elime silahı alır acuristan cumhuriyetinin birkaç kilometrelik egemenlik ve kültür alanının türkiye cumhuriyeti tarafından tanınması için masum vatandaşları tuzaklı mayınlarla öldürür, çeşitli bahanelerle üniversiteli kızları dağa çıkarıp türlü cinsi münasebetsizliklere malzeme eder, silah-insan-uyşturucu kaçakçılığını perde arkasından yürüterek uluslararası tezgahlara piyonluk eder, zırcahil bir aristokrat zevatını kendime siyasal temsilci tayin eder, bana uyan avamı kaçak su-elektrik v.b. kullanmaya teşvik ederken vergi ödemekten alıkoyar, anayasal düzeni korumak için askeri operasyon düzenleyen cumhuriyet ordusu kuyruğuma basınca da kıçına kezzap yapışmış eşek sıpaları gibi tepinerek kendime ağa paşa bellediğim emperyalist batılı devletlerin kucağından medet umarım.
Mesele yurttaşlık haklarının elde edilmesi için verilecek mücadeleyse her Türkiye cumhuriyeti vatandaşı için geçerli olacak hakların teslimi ve tesisi için örgütlü hareket etmek her birimiz için yurttaşlık ödevidir. Ne var ki dünyanın dört yanından çeşitli etnik zümreleri bağrında barındıran Anadolu toprağını batılı emperyalistlerin kucağına tatlı lokmalar şeklinde teslim edecek bir böl-parçala mücadelesi asla özgürlük mücadelesi olmayacaktır.