Yönetmenliğini Faruk Teber'in yaptığı, senaryosunu Zülküf Yücel'in yazdığı başrollerinde Deniz Çakır, ibrahim Çelikkol, Mahir Günşıray, Melike Güner ve Mehmet Çevik'in rol alacağı Star TV'nin yeni yayın dönemindeki dizilerinden biri.
iffet, istanbul'un eski mahallelerinden birinde babası ve kız kardeşiyle yaşayan bir genç kızdır. Tutucu babasının tüm kısıtlamalarına rağmen delicesine aşık olduğu taksi şoförü Cemil ile gizli gizli buluşmaktadır. Ne var ki Cemil, iffet'e duyduğu ilgiye rağmen onun evlilik hayallerine kayıtsız kalmakta ve çeşitli bahanelerle kızı oyalamaktadır. Önüne çıkan tüm zorluklara sevdiği adamla mutlu bir yuva kurabilmek için dayanan iffet'in masum hayalleri Cemil'in ihaneti ile altüst olur. iffet, tutkulu aşkının bedelini en acı şekilde öderken aklında tek bir şey vardır; intikam...
Götüne koyayım senin alacağın intikamın... Ulan senelerce bu intikam duygularını bize güdüleye güdüleye doymadı pezevenkler. Bunlar yüzünden her ilişkime önce intikam duygusuyla yaklaştım. Hatta bana bir şey yapmamış olanlara bile sonra yaparlar nasıl olsa diye tetikte bekledim. intikammış, sanki erkek yok koca istanbul'da... Adam taksi şoförü değil armatör olsa ne yapacan, babayı alırsın intikamını. Bu dizinin bunun dışında en çok beklenen sahnesi elbetti ki film versiyonunda iffet'i canlandıran Müjde Ar'ın kafası arabanın camına sıkıştırılarak Faruk Peker tarafından tecavüze uğradığı sahnedir. Bu sahneyi dizi versiyonunda çekeceklerini sanmıyorum. Öncelikle Adile Naşit'in dizlerinden rahatsız olan Rtük böyle bir sahnenin gösterilmesine izin vermez, bunu bile yapımcılar da zaten sahneyi çekmez. ikincisi ne Deniz Çakır ne de başka bir günümüz kadın oyuncusu Müjde Ar kadar cesur değil. isteyen beğensin isteyen beğenmesin ama Müjde Ar cesareti ile Türk sinemasına çok faydalı olmuştur Şimdiki yıldızlarda ise bir kaç tanesi hariç o cesaret yok. Üçüncü bir sebep ise Müjde Ar - Faruk Peker ikilisinin tecavüz sahnesinde taksi o dönemi eski Amerikan arabalarındandı. Şimdiki taksilerde olmaz ki o sahne... itici gelir... Sapsarı taksiye kafası sıkışmış bir deniz çakır. Hem ufaldı da taksiler. Olmaz yani. Bıktırdılar bizi bu hikayelerden. Deniz Çakır belli ki zengin bir adam bulup daha sonra Cemil'e nazire yaparcasına dolanacak ortalıkta. O da kafayı duvarlara vuracak... Sonra dayanamayıp yeniden birlikte olacaklar. Kızın yeni sevgilisi bunların peşine falan düşecek. Ya öldürecek ya affedecek... Yahu ne güzel öyküler var, romanlar var. Neden onlar değil de bu tip öyküler. Manyak mıyız biz? ilişkiler sorunlu olmadığında canımız sıkılıyor, izlemiyoruz.