tanıdık bi manzara bu. odaya giren böcekle muhatap olacak olmanın getirdiği o huzursuzluktan dolayı konu her zaman bir üst merci olan anneye taşınır. "gelirken peçetenle gel", "bak bu sefer ıskalama" gibi serzenişlerle ve hadi "en büyük sensin", "şampiyon sensin", "parçala rocky" gibi moral verici telkinlerle anne en yüksek moral ve coşku seviyesine çıkartılır, ardından hedef gösterilip başaracaksın denilir ve o sırada gözgöze gelip hafif bi yapabilirsin kafa sallamasıyla anneye muhtaç olduğu o kudret sağlanır. başarı sağlansın diye savaşçıyı rahatsız etmemek adına arenanın çok uzak bir köşesinden muharebe izlenir hatta gerekli taktikler sesli bir biçimde belirtilerek durumun her yönden lehinize çevrilmesi sağlanır. çatışma sonrası görevini yapan anneye hediye olarak küçük bir buse kondurmak; yorgun savaşçıyı onure etme adına yapılmış bi stratejidir, olayın akabinde hemen uygulanır. başarısızlık durumunda kötüleme, ileri ki müsabakalarda yine anneyi çağırmamız gerekeceğinden, yüzümüz olması için yapılmaması gereken bi davranıştır, uzak durulur. nede olsa yazın bitmesine daha çok var ve onlarca çeşit böcekle savaşımız kışa kadar devam edecek.