eldeki verilere bakılınca voleybolcu kızımızın pek de inandırıcı olmadığını söylemek isterim.
Tamamen objektif bir bakış açısıyla yaklaşacaka olursak:
1 - kızımızın anlatımındaki "taşralı" lehçesine sahip olan ve kıza yumruk attığı iddia edilen kişinin (buraya dikkat) kızın ayağına vurmasının hemen akabinde yanına oturarak söze (yine kızımızın anlatımıyla) "ya kusurabakmayın ama burada ayaklarınızı uzatamazsınız, burası toplu taşıma aracı" demesi, olayların sonrasında anlatılanlar gibi gelişmesi bana pek inandırıcı gelmedi.
2 - türkiye cumhuriyeti sınırları içerisindeki hiç bir adli tıp kurumu "sadece kırık ve bıçaklamalara rapor veriyoruz" diye bir söz sarf edemez, böyle bir usül de zaten yoktur. vücutta yer alan en ufak ekimoz (kan oturması, küçük kızarıklık) ve lezyonları (küçük doku hasarı)dahi tutanağa geçiren adli tıp kurumlarının patlak bir dudak konusunda (kızın anlatımıyla tişörtünü kan içinde bırakacak derecede olan bir dudak patlamasından bahsediyoruz)tutanak tutmaktan imtina edeceğini sanmıyorum; ancak bir an için durumun böyle olduğunu düşünecek olursak dahi, bu sefer insanın aklına neden başka bir kurumdan darp raporu alınmadığı sorusu gelir. Zira herhangi bir sağlık kurumundan alınacak olan doktor raporu da pek ala delil teşkil edecektir.
3 - olayın gerçekleşmesinden iki hafta sonra ramazana denk gelecek şekilde ortaya atılıp gündem yartılmaya çalışılması zaten başlıca şüphe kaynağı.
bütün bunlar bir tarafa her iki tarafı dinlemeden, sanki olayı görmüş, en yakın görgü tanığıymış gibi ortalığı velveleye vermek de ayrı bir saçmalık.
sonuç olarak ortada iddia var başkaca hiç bir somut delil yok.