günümüzde hala geçerliliğini koruyan tartışma. kendi kültürümüze bakacak olursak, türkler'de islam'dan önce de bu anlayış vardı. aslında bekaret konusunun temeli, kadın erkek ilişkisinde sahip olma eyleminin bir tezahürüdür. şöyle ki; kadın aslında bir mülk gibi görülür, satın alınabilen. nitekim bu günlük dilde de kendisini gösterir. eski türkçe'de (orta asya'da kullanılan) ''kız'' kelimesi hem ''bekaret'' hem de ''pahalı'' anlamına gelmekteydi. hatta bunun ile ilgili bir atasözü de mevcut ''iyi başlık veren kız alır, gerekli olunca pahalı mal alır'' ( ''kalıng berse kız alır, kerek bolsa kız alır'')
şahsen bekaretin önemsenmediği ve cinselik torpiliyle yaşanan tüm ilişkiler kadın erkek ayrımı olmaksızın onursuzca ve yavşakçadır. bekaret tabulaştırılmadan efendi gibi yaşandığında özeldir. o bekarette güvendir. bu bakımdan kadın olsun erkek olsun bekareti kaybettiğinizde bu omurgasızlığa düşüyorsanız. ya orospusunuzdur ya da şerefsiz.
