hyundai

entry108 galeri video2
    35.
  1. yaptıkları arabaları bilmem de hayatımda gördüğüm en komik (trajik de olabilir) pazarlamacılara sahip firma. hakikaten çok canımı sıktılar ama sürekli gülmek istedim. o derece...

    olay şudur... ortağı olduğum firmanın büyük ortağı, 2 tane araç almaya karar verir firmaya. inceler. i20'de karar kılar. hyundai sitesinden en yakın bayi olan avcılar bayisine gider. 2 tane araç istediğini belirtir. 25 bin lira peşin ödeme yapabilirim, 40 bin lirası da kredi olsun der. anında işlemler başlatılır. bin lira da kapora bırakılıp çıkılır. kredi onaylanır. hyundai bayisine bankadan para transfer olur.

    ancak iki gün sonra şirkete hesapta olmayan bir borç yüklenir. eldeki nakit çıkartılmak zorunda kalır. hyundai bayisi aranır. sorun bildirilir. araçlar da zaten hazır değildir. peşin yapılacak ödemede bir kaç gün gecikme yaşanacağı belirtilir.

    hyundai bayisindeki pazarlamacı 1 hafta boyunca (peşinatın gecikme süresi) şirketi arayıp ikide bir durumu sorar. arada telefonlarına çıkılıp sorun çözüldüğünde bilgi verileceği söylenir. günde 4-5 defa arayınca bazı telefonlarına da çıkılmaz.

    dün, şirketin sekreteri, ağlamaklı bir halde yanıma gelir. hyundai aradığını söyler. ben de konunun benim dışımda, x bey'le (şirketin büyük ortağı) ilgili olduğunu, ona yönlendirmesi gerektiğini söylerim. ancak sekreter, "adam telefonda terbiyesizler falan diyor, çok ağır konuşuyor" der. ben de "nasıl yani. böyle bir şey olur mu? ver bakalım." derim. ve hyundai pazarlamacısı y bey ile aramızda şöyle bir diyalog başlar.

    y kişisi: x bey siz misiniz?
    kekeme : hayır. x bey yok. buyrun ben kekeme. yardımcı olayım.
    y kişisi: x'in orada olduğunu biliyorum. yalan söyleme. beni ona bağla.
    kekeme : beyefendi sakinleşin ve sorununuzu anlatın. firma sahibiyim ben buyrun. dinliyorum. sıkıntı ne?

    y kişisi sorundan, 1 haftalık gecikmeden bahseder. bir kez daha açıklama yapılır. kusura bakmayın denir. ancak hepimizin ticaret yaptığı, ticari hayatta böyle şeyler olduğu anlatılır. adam ısrarla böyle bir şeyi kabul edemeyeceğini söyler. "dolandırıcı olduğumuz" imasında bulunur.

    şu anlatılır:
    1 - ben bir alıcıyım. sen de satıcısın. ne almışım? iki tane araba... ne ödeyecekmişim? 65 bin. sende ne var? bende ne var? iki araba kimde? sende... ödemenin 40 bin lirası kimde? sende... benim neyim var? 25 bin lira sana, 40 bin lira bankaya borcum ve onun dışında henüz hiç bir şeyim. çünkü mallar da sende. peki ben bu durumda kendimden başka kimi "dolandırmış" olabilirim? zeka özürlü müsün?

    2 - ben de bir şeyler alıp satıyorum. yeri geliyor, koca koca firmalar 3-5 bin lira için aylarca bekletiyorlar beni. arayıp kimseye "dolandırcısın" veya "terbiyesizsiniz" demiyorum. ticari ilişkimi zora sokmuyorum. bırak 1 haftayı, aylarca sonra bile artık canımdan bezdirirlerse müşterime dönüp "bizi de çok mağdur ettiniz, lütfen" diyorum en fazla... çünkü o adamla, yarın bir gün iş yapmaya devam edeceğim...

    3 - hal böyleyken, sana bilgi verilmişken, yaşanan sıkıntı anlatılıp özür dilenmiş ve bir süre "müsade" istenmişken; sen ne hakla her gün beni arayıp sekreterime fırça kayabiliyorsun? hasta mısın? sen ürün satıyorsun. ferrari misin? sipariş üzerine mi mal üretiyorsun? araba satıyorsun. ve iki tane araba satmışsın. dolandırılma ihtimalin yok. bi mağduriyetin yok. 1 hafta için müşterinin canını sıkıp nereye varmaya çalışıyorsun?

    nitekim bugün itibariyle; paraları gönderilmiştir. onlara yaptırılan sigorta düşülmüş, sigorta işlemi başka yere yaptırılmıştır. hyundai merkez aranmış, bayileri ile yaşanan diyalog anlatılmış; "kendilerinden araba alınmaktan vazgeçmeyi çok istediğimizi, ama kredi onayı ve tescil işlemleri yapıldığı için artık mümkün olmadığını; bu durumda, araçlarla ilgili ileride gerekecek işlemler (bakım, kontrol vs) mümkünse bizi avcılar istikametine en yakın başka bir bayiye yönlendirmeleri" talep edilmiştir.

    hala dünkü diyalog aklıma geldikçe, bir garip gülümseme ifadesi alıyor suratım. bugüne kadar böyle "garip" bir satıcı görmüşlüğüm yok. sanırım hyundai veya bayisi, bize; "bir hata ettiniz. bizden arabayı almış bulundunuz. ama imkanınız varsa bir daha böyle bir hata yapmayın." demek istiyor. ayrıca pazarlamacıların bu derece "komik" ticaret anlayışı, bu arabalarla ilgili ileride hyundai ile çok çok sıkıntı yaşayacağımız konusunda da hüzünlendiriyor beni. daha satın alırken bile bu kadar sıkıntı çıkaran adamlar, yarın bir gün araba bozulursa neler yaşatır acaba insana? hem trajik, hem komik oluyor...
    5 ...