terk edildiğiniz an, "amaan" der, filmi izlemeye devam edersiniz. sonra şöyle etrafınıza bakıp, "gerçekten ayrıldık lan biz..." dersiniz. evet, ayrıldınız. uykularınız kaçar, hele çok uyumayan biriyseniz * , hiç uyuyamazsınız. içinizden mesaj atmak gelir, cevapsız bırakılırsınız. tamam dersiniz artık, kabullendim...
gezersiniz, kitap okursunuz, şarkı söylersiniz. ama öyle kolay olmaz. anlık bir duraksama halinde ağlamaya başlarsınız. "evet, evet toparlanmalıyım." der ve tekrardan sahte gülücüklerin arkasına saklanırsınız. sanki gerçekmiş gibi de kandırırsınız kendinizi. facebook, msn ve telefondan uzak durmaya çalışırsınız. 2 hafta önce telefonumun şarjı bitti hala takmadım mesela ben.. facebook'u dondurursunuz. baktınız ki msnde yok, msne girersiniz. ama sıkılırsınız da.. muhabbetini sevdiğiniz bir kaç kişi işe yarayabilir..
biri gelir, üzerinden zaman geçmeden. olabilir dersiniz, ama gelecekte. sonra o neden şimdi değil der. siz yalan söyleyemezsiniz de. sınav var dersiniz. ulen ahmak, onu severken seninle nasıl olayım dersiniz adeta. o anlamaz ama. siz istemeyince, o da gider. bunun bir önemi yok. siz kaldığınız yerden devam edersiniz... o ayrılık gününden. çekilmez olur. çekilmiyor...