allah, evlâtlıklarınızı oğullarınız gibi tutmanızı meşru kılmadı. bunlar, sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. allah ise gerçeği söyler ve doğru yola o eriştirir. onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. allah yanında en doğrusu budur. eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. yanılarak yaptıklarınızda size vebal yoktur. (ahzab sûresi, 4-5)
1- evlat edindiğimiz çocuk kız olursa babalığa, erkek olursa analığa mahrem olacağı için beraber yalnız kalma ihtimaline göre caiz değildir. bu konu süt emzirmekle çözülebilir. bir bayan iğne yaptırarak göğsünden süt getirtirse bu sütü bebeğe içirerek süt anne olabilir. ancak kocası süt baba olamaz. bu sebeple bir bebeği evlatlık olarak almayı düşünenler, başka da çocuğu yoksa evlat edineceği bu çocuğun erkek olması isabetli bir karar olacaktır. kız olursa mahremiyetten doğan sıkıntılar oluşur.
2- evlatlık alanlar, çocuğun esas anne ve babasının vereceği şefkat ve göstereceği merhameti gösteremeyebilirler. bu açıdan çocuğun gerçek anne ve babasından mahrum bırakma sorumluluğu vardır. bu da çocuk açısından önemli bir durumdur. ancak kimsesiz çocuklar için bu sakınca olmayabilir.
3- evlat edinen ailelerin kalacak mirasları bu çocuğun olacaktır. halbuki, o miraslar akrabalara kalması gerekirdi. bu da başkasının hakkının evlatlığa verilmesi demektir ki caiz değildir. bu konuda bir çözüm olarak gerçek mirasçılarla helalleşilir ya da evlatlık mirastan kanunen mahrum bırakılarak çözüm aranabilir.
bu üç sebepten dolayı evlat edinmenin doğru olmadığını söyleyebiliriz. bu üç engeli de dini açıdan çözebilirsek evlat edinmek inşallah haram olmaz.*