üzerinden 5 saat geçmesine rağmen hala etkisinden kurtulamadığım filmdir. beni benden almış, herkese potansiyel suçlu, sadist, hapçı gözüyle bakmama sebep olmuş, psikoloji falan dinlemeyen, ne var ne yok alt üst eden, uzun bir zamandır izlediğim en etkileyici, en güzel türk sineması tadıydı. sadece 5 saat değil, umarım çok daha uzun zaman etkilerini hissettirir. insan doğasının iyi olduğunu düşünen ben ve benim gibiler için ders niteliğinde bir etki yaratacağını umuyorum. gereksiz cesaretlere hayatta yerin olmadığına, bazı kopuk beyinlilerin insanlıktan bir parça zıkkımlanamadığına şahit olunca daha da inanıyor insan. en acı veren yanı ise bu olayın gerçek bir hikayesi olması. artık bu kadar çirkefleşmiş bir insanlıkla aynı kaderin oyuncaklarıyız, bana koyan yanı bu.
tartışılması gereken konu ise, bu filmin şiddeti körükleyip körüklemeyeceğidir. caniliğin mantıksal bir açıklaması yapılmaya çalışılmış. bulunmuş mu? bence evet.. çünkü bir yerlerde eğer bir şeyler birilerinin yüzünden ise, onun bile kabullenicisi bulunuyor. tıpkı filmde nejat işler in canlandırdığı karakterin dediği gibi, onun mantığıyla bu mantıklı. bu mantık etrafımızda ki bir çok kişide vardır belki. ama galiba biz şanslıyız, ya da henüz bu şanssızlığı yaşamadık. dilerim şansımız daim olur. peh be, hayatımız artık şansla dansta.