jamaikada nine miles adında küçük bir köyde doğdu. babası yüzbaşı norval marley, beyazdı ve 1660lardan beri jamaikayı sömürgeleştiren ingiliz hükümetine ait topraklarda amir müfettişliği yapıyordu. marleynin annesi cedella, cromantee kabilesinden genç siyah bir kadındı. cromantee kabilesinden gelen köleler ekim döneminde en kanlı ayaklanmaları gerçekleştirmiştir. marley, cedellayı evlenme sözü vererek ve bilindik siyah hizmetkar-beyaz efendi senaryosunu canlandırarak baştan çıkarmıştır. cedella hamile kalınca yüzbaşı sözünü tuttu ama ertesi gün onu terk edip gitti. bu nedenle marley çiftin tek çocuğudur.
birleşmiş milletler "barış madalyası", 1978'de afrika insanına yapılan insancıl yardımlara şarkılarıyla destek olduğu için, bob marley'e verilmiştir. ve bu ödülü aldığı sene insancıl yardım amacıyla jamaika'da konsere çıkmıştır. müzisyenliğiyle uluslararası alanda kabul gören marley, insani yönüyle de büyük takdir kazanmıştır.
bob marley çok az kişinin inandığı rastafarianizm dinine mensuptur. bu din eski etiyopya topraklarından çıkmıştır ki saçını "rasta" yapmasının nedeni de dini inancıdır. "rasta" saç stili bu gün moda olarak kullanılsa da bob marley buna karşıdır. bu saç stilinin gerçek adı dreadlock olmasına rağmen rasta olarak bilinmektedir. rastalar onlarca yıl jamaika adasının en hor görülen kesimini oluşturmuştur. rasatafarianlar, ganja adını verdikleri marihuananın ayinsel bir ot olduğunu ve kullananların kendisini daha iyi tanıdığını düşünüyorlardı. dolayısıyla marleyde bu ottan bol bol kullandı.
1977 yılında futbol oynarken sağ ayak başparmağı ezildi. doktorlar ayağını kullanmamasını söyledi. ama o sahnede hoplayıp, zıplamaya ve futbol oynamaya devam etti. pariste turnedeyken aynı parmağını tekrar incitti ve başparmağının tırnağı kalktı. yara iyileşmek bilmedi. açılan bu yaradan dolayı marleyin deri kanseri (melanoma) olduğu ortaya çıktı. parmağının kesilmesini istemedi. çünkü rastafarianizm inancında mezara tek parça halinde girilmek istenir. diğer taraftan eşi rita marley otobiyografisinde (bob marley ile hayatım: no woman no cry, çitlembik yay., 2005) eşinin başparmağını kestirmemesinin sebebinin dinsel olmadığını, insanların hakkında ne düşüneceğine dair endişeli olduğunu söylüyor. marley, ritaya sahneye nasıl çıkarım? insanlar sakat bir adama bakmak istemezler ki! diyormuş.
marley, herkesin tahmininden daha uzun sekiz ay daha yaşadı. bütün bu süre boyunca, rita marley hep kocasının yanında kaldı. marleynin ritadan olan dört çocuğunun yanı sıra en az yedi tane daha evlilik dışı çocuğu oldu. yine de karısını inanılmaz derecede sahipleniyordu. rita, marleyden boşanmayı düşünmüştü, ama aralarındaki bağ çok kuvvetliydi ve marleyin ona ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. bir gün marley hastalık nedeniyle kıvranırken rita marleye sarılıp ağlayana dek şarkı söylemişti. marley, kafasını kaldırıp ritaya baktı ve çıkmayan sesiyle zar zor ağlama. şarkı söylemeye devam et! dedi.
1981 yılında ağırlaşan marley, son günlerini yaşamak için almanya'dan ülkesi jamaika'ya uçakla dönerken durumu kritikleşti. uçağı acil tıbbi yardım için miami'ye iniş yaptı. miami, florida'daki cedars of lebanon hastanesinde, 11 mayıs 1981 sabahı 36 yaşında hayatını kaybetti. son sözleri oğlu ziggy'ye "para hayatı satın alamaz" oldu. ölmeden önceki ay kendisine ülke kültürüne katkılarından dolayı jamaika'nın en büyük ödülü merit verilmişti ama almaya ömrü yetmedi. bu marleye, onun fikirlerine ve müziğine asla saygı duymayan hükümetten gelen gecikmiş bir jestti. yapabileceklerinin en azıydı bu.