evim, memleketim... önüne seccade atıp, huzurunda namaz kılmak istediğim adam. öyle bir paragraf yazmıştır ki, benim gibi hayali melodram kahramanlarına anlamlanma rehberi olmuş ve bana yalnız olmadığım duygusunu aşılamıştır.
"yağmurlu bir havada, arabanın cam silecekleri çalışırken, sevgilisinden ayrılan mutsuz ve entelektüel fransız kadınlarına benzetiyordum kendimi o pardösüyle. Kuşağıyla belini sıktırıp, yakalarını kaldırdın mı, başedemeyeceğin hiçbir hüzün yoktu sanki".*