zamanında dansçı kızların ' çok açıklar ' diyerek devre aralarında ve molalarda oynamasını engelleyen insan var devlet kurumunda. balık baştan kokar ne diyeyim.
makyaj yaptın, dar giyindin dayağı,
erkek çocukta küpe dayağı,
sevgililerin el ele dolaşmasına tepki dayağı,
protestoya polis dayağı,
uzar gider. yani siz adam öldürmediğiniz, hırsızlık yapmadığınız, çalıp çırpmadığınız halde sokakta 5 dakikalık bir yürüyüşle halkın yüzde bilmem nesinin nefretini kazanabiliyorsunuz, neden? -öyle aga, bize ters...
az önce de etek altı görüntüsünü çeken birisiyle ilgili haber okudum burada, eski haber ben yeni görmüşüm. ayrıca duyarlılara teşekkürümü sunayım.
olayın çirkinliği belli zaten. bu yetmiyormuş gibi aşağılarda bir hayvan kendi küçük feodalitesi gereğince yorum yazmış,
- e onlarda mini etek giymesin canım. giyersen sonucuna katlanırsın.
yani be adam. hangi köleliğin devamısın sen? mini etek giymenin standart meblası mı var? bir de ekliyor bazı kuş beyinliler iğnlercesine ''medeni olduk ya işte, böyle olur giyerseniz'' ne alaka lan? medeniyet eteği de giyene, peçeyi de giyene eşit davranmayı gerektirir. sen onu giy, bu bunu çıkarsın demez. onu sen, ben deriz. kanunlar olmalı, karışana hakkettiği ilgiyi vermeli.
diyeceğim şudur. başı kapalı ya da açık, çalışıyor ya da çalışmıyor olsun. bu ülkede sanatçısından en garibanına kadar kadın erkek adaletsizliğinin, kadının toplumdaki dayaklara baskılara, içten yıldırmalara mahkum olduğu gerçeğine bir yenisi eklenmiştir. kadınlar medeniyetti. ama sen altı yedi kuşaktır tek zihniyetle büyürsen daha siksen eşitlikten, medeniyetten bahsedemezsin.
son zamanda ifade özgürlüğü çok mu arttı ben de anlamadım, sevgilisinden-kocasından tokat yediğini yahut benzeri fiziksel eyleme maruz kaldığını itiraf eden ünlülerin sayısı epey oldu. olacak da.
voleybol kadar kadını kadın gibi gösteren spor çok azdır. bu da biline.