sen şu musun? yok bu musun? tarzı sorular ve bu tarz sorunsalları kaşımak iyi değildir, aynı zaman da bunlar hassas konulardır, meselemiz bağcıyı döğmek değil üzüm yemek olmalıdır, o zaman gerek bu meseleye gerekse tüm meselelere geniş bir zaviyeden bakalım, ayrıştırıcı değil, birleştirici olalım inanın her türlü sorunu böylelikle çözeriz, bir kere herşeyden önce hepimiz insanız, bu memleketin vatandaşıyız, kader birlikteliğimiz var hepimizin, beraber ağlayıp beraber gülmüşüz, biribirimizle akrabalık, güçlü dostluk bağlarımız oluşmuş, aynı tarihi ve kaderi paylaşmışız vb. örnekleri çoğaltmak mümkündür, diğer taraftan hepimiz islam'ız bu güzel dine mensubuz, peygamberimiz, kitabımız, ehl-i beytimiz bir temel çatımız tamamen aynı, geriye kaldı bunun alt kısımları orada da isteyen istediği gibi davranacak, hesabını da sadece Allah' a verecek, oruç tutmayan, namaz kılmayan bir dolu kendine sünni diyen insan var, diğer taraftan az çok bunları yapan aleviler var yine bütün sünniler aynı olmadığı gibi tüm aleviler de aynı değil, nasıl ki iki kardeşin bile birbirinden farkı olabildiği gibi, bizim yanlışa düştüğümüz temel dayanaklardan biri genelleme yapmamızdır, hiç bir zaman genel değerlendirme yapmamalıyız özellikle bu tür konular da, sen a dersen karşında ki de mutlaka b diyecektir, sen şöyle olsun derken, karşındaki de böyle olsun diyecek ve isteyecektir.Sonuçta kısır döngü, girift bir yapı içerisinde gidip gelecek ve çözümsüzlük düğümü daha da düğümlenecektir.Öncelikle sen hele bir barış kardeşlik elini birine uzat, onu sev, ötekileştirme, iyi insan örneğini ortaya yaşayarak koy bak ne sonuçlar ortaya çıkar, geçmiş tarihimiz bunun bir dolu örnekleriyle doludur, bırak aynı dinden olanı farklı dinden olan bir çok kişi iyi ve erdemli insanların tutum ve davranışları neticesi islam dinine geçmemişlermidir? düşünün daha biz kendi öz insanımıza hor bakabiliyoruz, onu sen şöylesin deyip dışlıyoruz, oysa bu alevilik ve sünnilik meselesi bugünün değil geçmişin meselesidir, bugünkü alevi ben böyleyim diye bir hareket ortaya koymuyor, bu çizginin bir geçmiş kökeni var, tarihsel bir süreci var, bugün aramızda bir takım mesafeler varsa bunun bir sebebi zamanla bazı alevilerin kendilerinden kaynaklanan hataları ve kusurları olduğu gibi, kendilerini sünni olarak tarif eden ve islamiyet' in gerçek temsilcisi olarak gören sözüm onu bazı sünnilerin acaba bunda hiç mi katkısı yok, alevi inançlı insanlarımızın ötekileştirilmesinde, iyi empati yaparak olayları daha iyi analiz edebiliriz sanırım, temel yaklaşım insan merkezli, sevgi anlayışı çerçevesinde karşılıklı hoşgörü ve aklı selim ve bilim ışığında tüm gerçekler bir ve beraber olarak araştırılırsa daha iyi olmaz mı? biz ona seni gidi din dışı dersek, hem onu incitiriz hem de onun bizi dinlemesine ve anlamasına kendimiz set çekmiş oluruz, daha da önemlisi, onu incitmek, kalbini kırmak islam dininin temel yapısına çok uzak ve çok aykırı bir anlayış olduğunu, dinin temel sıralamısında insan kalbinin ve ruhunun incitilmemesinin ilk sıralar da olduğu diğerlerinin sonra geldiği unutulmamalıdır.
