Hani Kemal Sunal ve Cüneyt Arkın filmlerinin vazgeçilmezi dev cüsseli bir adamı vardır. Sürekli dayak yiyen, hep kötü adamı rolü verilen, bu iri yarı görüntüsünün altında altın gibi kalbi olan, alçak gönüllü, yufka yürekli, kibar olduğu söylenen Kemal Sunal la yaptığı tartışma neticesinde iş verilmediği ve işsiz kaldığı ve evinin kirasını ödeyemediği için soğuk kış gecelerinde parklarda sabahlayan, dünyanın en güzel insanlarından birisi olduğunu söylediği.Artist Süleyman ın yakın arkadaşı Yadigarı Ejder le ilgi bir anısı şöyle: Yadigar la bir gün parasızlıktan Taksim Parkı da oturuyoruz. Karnımız aç. Biraz ekmek ve biraz kaşar peyniri alacak para çıktı ikimizden, ucundan ucundan yedik. Hiç unutmam: Çok sıkıntıdaydık. Yadigar çık sevdiğim bir arkadaşdı. Fakat çok garip öldü. Kebapçı Mehmet vardır Parmakkapı da. Yadigar tuvalete gidiyor. Çıkmayınca merak edip kapıyı kırıyorlar. Tansiyon yükselmesiyle tuvalette düşmüş. Çıkmayınca merak edip kapıyı kırıyorlar. Yüksek tansiyondan beyin kanaması, zaten ayaklarından da hastaydı. Şakacı, hoş, çocuk ruhlu bir arkadaştı. Öyle bir adam Türk sinemasına kolay kolay gelmez. Nasıl bir Yılmaz Güney, bir Turhan Seyfioğlu, bir Ayhan Işık gelmeyecekse bir Yadigar Ejder de gelmeyecek.