aile yaratma ekranlarında bol keseden sallanır, dededen toruna kadar bütün sülale tasarlanır. amcalar halalar, lalalar, hepsi ama hepsi aileye sığdırmaya çalışılır çünküm sonradan akrabalık bağları kurulamıyor. hepsine ayrı kişilik, tip yapılır. ciyaklayan bebekten tutun, hırsız dayıya kadar hepsinin sesi, sevdiği yemekler, renkler özenle seçilir. bütün bu karakterleri oynamak istiyor muyum peki? tabi ki hayır. amacım ana karakterimin -kızımın veya oğlumun- soyunun sopunun belli olması. taa bebeklikten büyütürüm cancağızımı ki yürümeyi dedesi öğretsin, konuşmayı anneannesi... abisinden dayak yesin, amcasıyla yaramazlık yapsın, dersleri AA olsun, babası vefasız olsun... bunlar önemli şeyler. sim büyünce, iş-aşk çağına gelince bu aile fazlalık olur. acıkırlar altlarına kaçırırlar, yaşlılar söylenir, tuvalette sıra olur, buzdolabı boş olur, koltukta uyurkene tvyi açan olur... olur da olur. ana simimizin çocukluğu renkli ama hayatında dram yok. hayal gücü ne kadar fazlaysa aile o kadar karıştırılır. abla boşanır, baba aldatır, erkek kardeş yatılı okula gider, bebeği sosyal hizmetler alır. bu kadar rezillik yeter deyip öldürme, evi terk etme işine girişilir. evden ayrılma pek tercih edilmez çünkü o aile büyük ihtimalle unutulup gider oynamaz kimse. yaşları da ilerlemiyor oynamayınca. mantıksızlık olur.
buraya kadar sim öldürmedim. sims 2 de havuz numarası en kolayı. lakin sims 3 de ea games düşünmüş, gerçek hayata uydurup havuzdan merdivensiz çıkabilmeye izin vermişler. e doğru yani el kadar suda enerjisi bitip boğulmaz gerçek insan. oda numarası biraz daha uzun sürse de hayalatleri havuzda boğulanlar gibi etrafı ıslatmıyor. buzdolabını karıştırıp simle sohbet ediyorlar, biraz daha uysal oluyorlar. ama sims 3 de bir simi açlıktan öldürmek günler -sim günü- sürüyor. diğer öldürme yöntemlerini denemedim. oyunda olsa yanarak ölmelerine dayanamıyorum. elektrik çarpması ise biraz şans istiyor.
size tavsiyem havuzda öldürdüğünüz simlerin mezarlarını silin...
