ah dostlarım biz çağdaş insanların ramazanda uğradığı baskı ve zulümler çekilir gibi değil.
ah ağva!
aşkın, romantizmin ve seksin beldesi...
en ateşli gecelerin, en coşkulu sabahların yurdu...
yok yahu bu biraz abartılı oldu sanırım, her neyse işte trt ağzıyla konuşursak güzel istanbul'umuzun şirincik beldesi, günü birlik tatillerin ve küçük kaçamakların adresi. hah işte bu daha iyi bir tanım oldu sanırım. işte efendim, sabah kaan aramıştı ve "aşkım bir ağva yapalım mı, hem gizli dincilerde ramazan olduğu için gelmemişlerdir, çok kalabalık değildir ha, gece de orada kalırız" demişti.
yarım saat sonra git gide muhafazakarlaşan, git gide gerici bir akımın etkisine giren güzel ülkemde başımıza geleceklerden bihaber yola çıkmıştık.
hava çok sıcaktı, biz çelik'in biri birinden çağdaş ve sadece başı açık çağdaş kızların ve atatürkçü gençlerin dinlemesine olur verdiği parçalar eşliğinde yolculuk yapıyor, yol boyu her halinden oruç tuttuğu anlaşılan gerici insanlara bakıp ülkemizin geleceği hususunda kaygılanıyorduk. çağdaş müzik dinlemek bizi deli gibi susatmıştı ki god'tan yol kenarında büfe/bakkal karışımı ve kapısının önünde bir file içinde onlarca plastik top bulunan bir ticari işletme bulmuştuk.
arabadan inmiş soğuk birer içecek almak için söz konusu işletmenin kapısında girmiştik.
içerde söz konusu işletmenin sahibi ve tek çalışanı olduğu anlaşılan orta yaşlarda, kır saçlı, gözlüklü, bıyıklı ve bir kaç gündür traş olmadığı kolayca anlaşılabilecek bir amca elinde vakit gazetesi olduğu halde duruyordu. bizi görünce gözlüklerin üstünden bizi süzdükten "buyrun evladım" dedi. kaan: amca soğuk içilmesi önerilen gazlı içecekleriniz var mı? amca: arkada kola dolabı var oğlum...
kaan kola almak için kola dolabına doğru giderken bende bir kaç cips ve bur cubur alıyordum, bu arada kaan seslendi; kaan: canım light cola yok, sana da normalinden alıyorum...
ben duyduklarım karşısında adeta şok olmuştum; fctegk: light yok mu, nasıl yok ya, ben ne içcem ya? kaan: normal kola alayım aşkım, ne fark eder?
ben bu kez sinirli bir şekilde hala vakit gazetesi okumakta olan dinci esnaf yönelmiştim.
fctegk: dinci bakkal amca bey neden light kolanız yok? amca: gızım layt mayt satılmiki buralarda.. fctegk: nasıl satılmıyor ya, alsanız herkes alır niye satılmasın hı? amca: gızım gitmi satılmi burda, normal kola var ondan al. fctegk: satılmıyor demek ha, kimi kandırıyorsunuz siz, ben sizin niyetinizi bilmiyor muyum sanki! amca: gızım ne niyeti, satılmi bende ondan almim, ne niyetim olcak? fctegk: siz sırf biz oruç tutmuyoruz diye layt kola satmıyorsunuz dimi, pis dinci sizi! amca: ya hanımgızım ne orucu, ne zekatı, kim ne yapar kendine yapar beni ilgilendirmez, burada ondan satıl mi, kaç defa aldım layt kola hepsi iadeye düştü çöpe gitti o yüzden satmiyoz. fctegk: ya siz kimi kandırıyorsunuz ha, biz oruç tutmuyoruz diye bizi eziyorsunuz ben anladım, size ne ya bizim orucumuzdan, bizde müslümanız sizi ilgilendirmez bizim orucumuz! amca: ya gızım ne orucu, sen orucu ne kafaya taktıb ya, isteyen tutar isteyen tutmaz, ben ticaretime bakarım ne alakası var ya? fctegk: bırak ya pis dinci, biz oruç tutmuyoruz diye light kola satmıyorsunuz, ama ben yapacağımı bilirim. kaan bırak ya bir şey almıyoruz buradan! kaan: aşkım başka yer bulamayız, hem abartma adamın bişey dediği yok. amca: gızım ben niye sizi eziyim ben esnafım müşteri bizim veliyi nim... fctegk: sen sus pis dinci, kaan bırak onları hemen gidiyoruz!
aldıklarımızı geri bıraktık ve sinirlerim tepemde olduğu halde arabamıza bindik.
kaan: aşkım bazen çok abartıyorsun, hem şimdi yol boyunca bakkal nereden bulcaz? fctegk: ya adam resmen oruç tutmuyoruz diye bizi eziyor ya ve sen bir şey demiyorsun ama neyse ben ona yapacağımı biliyorum, babama söylimde maliyedeki arkadaşlarına söylesin de bir kaç denetmen yollayıp iyi bir ceza kessinler, bak o zaman nasıl aklı başına gelir...
***
müşterilerinin bir kısmını salt oruç tutmadıkları için ezen ve bu çağdışı kafasıyla hiçbir zaman bir bakkal olmaktan öteye gidemeyecek esnaftır.