tanrıya küfretmenin dayanılmaz hafifliği

entry2 galeri
    1.
  1. bastırılmış duygularını yaşayamamış bir kısım zevatın egosunu doyuran durum.

    ben iyiyim çünkü iyiyim diyebilirler, tanrıya inanan insanın iyi olmasını ise tanrıdan korkmasına bağlar ve riyakarlıkla suçlayabilirler.

    kesin olan birşey varsa ki, o da şudur, siz tanrıdan korktuğunuz için iyilik yapıyorsunuz diyenler , hiç bir iyilik yapmıyor ve akla uygunlaştırma ile herkesi kendileri gibi iyilikte gözü olmayan insanlar olarak görmek istiyorlardır.

    tanrı sevgisi tanrı korkusundan hep öndedir, tanrıyı sevmeyen ondan korkmaz, tanrı korkusu sevgili kaybetmek korkusu gibidir, yoksa cehennem korkusu falan hissetmez zaten tanrıyı sevmesine rağmen onu kaybettiğine inanan insan, tanrıyı kaybetmenin korkusu yeter ona.

    şimdi diyecekler ki kutsal kitaplardaki cehennem tariflerinden korkuyorsunuz ondan iyilik yapma çabası içindesiniz, inanır mısınız onlar korkutmuyor beni, sadece kötü insanlara karşı olan adalet duygumu doyuruyor, çünkü tanrı iyiyi kötüye yem etmemeye kararlı, tanrıyı delicesine sevmenin belki de en önemli yanı bu değil mi zaten, zalime hiç bir canlının olamayacağı kadar zalim, mazluma hiç kimsenin olamayacağı kadar şefkatli.

    sonuç olarak bu dediklerime karşı da tezler geliştirirsiniz, ben nasıl sizin davranışlarınızın psikolojik yorumlarını yaptıysam siz de benimkileri benzer kavramlarla açıklayabilirsiniz, ama anlaşacağımız nokta şu olur heralde ki; sonuç olarak sizin de benim de varlığın temeline olan sorgumuz hep sonuçsuz kalacaktır ve hep sürecektir. sürmelidir de zaten, sürmüyorsa insan olmanın gereği yapılmıyordur. ama deneylerle sabit olan bir şey varsa tanrı sevgisi ; cenneti al, dümnyayı ver pazarlığına kurban edilmeyecek kadar öteler ötesi bir kavramdır, tanrı sevgisinden bihaber yaşamış insanların konu hakkında basit adi bir pazarlıkmış gibi konuşması , en samimi şekilde can sıkıcı olmaktn öteye geçemiyor ne yazık ki.

    tanrı sevgisi ni anlamak isteyen dostlarıma tavsiyem; hüsnü aşk a, mesnevi ye, ve leyla ile mecnun a bakmalarıdır.

    can alıcı sorumu ise sona sakladım aziz dostlar: kim diyebilir ki; mevlana, şems i tanrı dan korktuğu için sevdi, ya da kim diyebilir ki ; mevlana şemsi tanrının vaadettiği cennete kavuşmak için sevdi?

    cevap yunus emre de saklıdır; ''cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
    isteyene ver sen onları, bana seni gerek seni''

    tanrı sevgisi basit bir pazarlıktan(ver cenneti iyi olayım, atma cehenneme kötülük yapmayayım) doğacak kadar ucuzmuş gibi gösterilemez, anlamayan bilmeyen, göz ucuyla bile araştırmamış zavallıların yaklaşımıdır bu ancak. tanrı sevgisi girdiği gönüle, sonsuz bir menbaaymışcasına yuva yapan, ve o gönülü sevgi pınarı haline getiren apayrı tanımlanamayacak yaşanacak bir kavramdır.
    5 ...