eğitim sisteminin deneme tahtası olduğunu gözler önüne seren yeni icat.
haberi okudum, sinirden güldüm. "ay evet nitelikli öğretmen şart, hıhı" diyen çok sevgili bazı zat-ı muhteremleri gördüm, daha da güldüm. tuzu kuru olmak böyle bir şey olsa gerek. vay anasını arkadaş. zaten bu ülkede herkes eğitim profesörü. söz konusu eğitim olunca herkesin bir bilgisi, bir fikri, bir zımbırtısı var ve söylemekten de hiiiiiç çekinmezler. yeni gelen her milli eğitim bakanının "şunu değiştiricem, şöyle güzel olucak, böyle eksikleri var hede hödö" demesi ve akabinde olayı daha da bombok bir hale sokması ise tam bir güler misin ağlar mısın durumu.
bismillah demeden söylemem gereken bir şey var ki,
ey öğretmenleri yeterli bulmayan çok bilmiş güruh,
"bugün hükümeti savunmak için ne yaptın" eylemlerine bir son verip, biraz gözünü açmaya ne dersin?
ulan, öss için her sene kontenjanlar artıyor. eğitim fakülteleri de bu kontenjan artımından payını fazlasıyla alıyor. mezun edince atayamayacağın adamları ne diye üniversiteye sokmaya çalışıyorsun demek lazım gelmez mi biraz? maksat işsiz insan sayısını az göstermek. herkes üniversiteye girsin, öğrenci pozisyonuna bi geçsin de, sonrası bizi ilgilendirmez mantığıyla işleyen gayet güzel bir eğitim sistemimiz var canlarım, evet.
(bkz: her üniversite mezunu iş bulur diye bir kural yok)
gelelim asıl meseleye:
bu yeterli olup olmadığı(?) anlaşılamayan öğretmenler, uzaydan mı geliyor acaba?
bizim ülkemizin, bizim eğitim fakültelerinde yetiştiriliyor bu öğretmenler. ne kadar enteresan. öğretmen olmaları için eğitim verilen, mezun olunca diplomasını alıp öğretmen ilan edilen insanlar "acaba güzel yetiştirmiş miyiz?" diyerek test ediliyor. şu an için halen kpss ile, kim bilir ilerleyen günlerde, yıllarda, daha neler çıkacak...
insanları sınava sokmanın onların branşlarında gelişimini sağlayacağına inanan bünyeler var bir de. kendilerine kocaman bir hahayyyt demek istiyorum.
çok çok basit bir örnek vereceğim: sınavdan çıktığınız an, çalıştığınız konuların ne kadarını hatırlıyorsunuz?
sınavlara çalışmak kişinin kendini geliştirmesine katkı falan sağlamaz sayın pembe gözlüklüler. çünkü, özellikle de çoktan seçmeli bir testse söz konusu olan, soru bazlı çalışılır daha çok. "böyle soru çıkmaz, şu konu olmaz, bu tip sorular sorulur" gibi yorumlar yapılır hatta. kişi, sınavda işine yarayacak bilgileri öğrenmeye çalışır. ha, sınavdan çıktıktan sonra da zaten unutulur gider.
öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi gerekir, bittabi. fakat bu şekilde, onları bir sınav maratonunun içine atarak, gelecek kaygısı taşımalarına sebep olarak, meslekten soğutarak değil. bu uygulama, öğretmenleri geliştirmeye değil, onları, amacı sadece neyi ne ölçüde ölçtüğü bile belli olmayan bir sınavı kazanıp (büyük olasılıkla herhangi bir yere) atanmak olan bireylere dönüştürür. gelişmek isteyen öğretmen okur, araştırır, merak eder. yani kendini geliştirmek "ister!". böyle şeyler sınavla bilmem neyle falan sağ-lan-maz. sınavdan çıktığında "ay oley iyi ki sınav varmış, çok geliştim evet bunu hissediyorum" diyen birini görmedim, duymadım. komik olmayın.
