1- (sünnetsiz erkekler sünnet derisi altında biriken smegmayı devamlı temizlemek zorundadırlar. kötü koku yayan ve özellikle ergenlik çağı sonrasında miktarı gittikçe artan bu bayazımsı birikintiler, hijyen için sünneti gerekli kılar)
işte sünnetin neden sünnet olduğunu ve bugünlere kadar manasızca geldiğini bizlere kendi içinde anlatan cümle. aslında göze sürme çekmek kadar tercih meselesi olması gereken bir sünnet erkeğin sünnet olması.
eskiden insanların evlerinde musluklar yoktu, öyle canın isteyince, azıcık terleyince girip su altına serinlemek yoktu. peygamber efendimiz zamanı şöyle dursun daha 60- 70 sene önce anneannemin gençliğinde bile 2 günlük yoldan su taşıyorlarmış eşşeklerle. yani o zamanlar sünnet derisi altında biriken smegma gerçekten çok ciddi sorunlara yol açıyor olabilir ancak günümüzde insanlar her gün duş alıyorlar. eskiden ben çocukken düzenli olarak sular kesilirdi annem bizi hafta 2 kere yıkardı, pazarları ve hafta içi bir gün. şimdi ise her gün duş alıyorum. ayrıca artık ürologlar, antibiotik ilaçlar, her türlü tedavi yöntemlerinin geliştiği bir dönemdeyiz. hiç sanmıyorum ülkemizdeki hristiyanların veya dünya üzerinde yaşıyan hıristiyanların sünnet derileri altında ''smegma'' biriktirdiklerini. bu devirde, çeşmelerden sıcak suyun aktığı, tuvaletlerde taharet musluğu olan bir dönemde çok zor olasılık.
ayrıca eskiden arap ülkelerinde vahalarda yaşanırdı evet ama çöle hiç mi ayak basmıyorlardı. sonuçta yarı yarıya çöl yaşamı vardı, nasıl ki güneşten korunmak için gözlerine sürme çekiyorlardı, sünnet derisi altında biriken kumlardan korunmak için de sünnet oluyorlardı, belki sünnet olmasalar ciddi enfeksiyonlar oluyordu ve bunun sonucunda antibiotiklerin olmadığı, tıbbın gelişmediği dönemlerde peygamber efendimizin (s.a.v) bilgeliği sayesinde veya allah tarafından bildirilmesi sonucu yaptığı akıllıca önermedir. gelecek nesillere de aktarılmak istenseydi islamın 6. şartı olabilirdi.
unutmayın ki o zamanlar ''su ve sabun'' şimdiki kadar kolay erişilir değildi ve sırf bu yüzden ''teyemmüm abdesti'' diye bir şey vardır ama bu devirde ''teyemmüm abdesti'' alan var mı?
2-(bunun yanı sıra idrar yolu ve bulaşıcı genital infeksiyonların, aidse yol açan hiv virüsü başta olmak üzere birçok virüsün sünnetli erkeklerde çok daha az yayıldığını gösteren birçok bilimsel çalışma mevcuttur. sünnetsiz erkeklerde görülen penis kanseri, erkeklerin çoğunluğunun sünnetli olduğu toplumumuzdan neredenyse hiç görülmez)
sünnet olmak bir erkeği aids virüsünden nasıl koruyabilir anlamış değilim. kondom kullanmadığın sürece sünnetli de olsan kaparsın virüsü, hatta öpersin diş etninden sızan kandan bulaşır. geriye kalan enfeksiyon durumları yine yukarıda bahsetmiş olduğum su ve sabun ikileminde ortadan kalkıyor. penis derisi kanserine gelince yüzyıllar boyunca suyun bu kadar rahatça kullanılamadığı dünyamızda sünnet olmayan erkeklerin hijyenik sebeplerle sünnet derisi iltihaplarını sıklıkla yaşamaları sonucu yakalandıkları bir hastalık olabilir. günümüzde hala yaygın olduğunu sanmıyorum. sonuç olarak dünya en fazla 60 yıl önce düzenli duş almaya başladı, türkiye de ise son 10 yıldır diyebiliriz. sünnet olmak güneydoğuyu da hesaba katarsak geçtiğimiz 30-40 yıl öncesine kadar çok işe yaramış olabilir ancak artık geçersizdir.
3-(erkeklerin tüm hayatı göz önünde bulundurulduğunda, sünnet olunmadığı takdirde sünnet derisinden kaynaklanabilecek sünnet desininin iltihaplanması (postit), daralması (fimozis), yaralanması gibi birçok rahatsız edici durum yine sünnet sonrası ortadan kalkar)
hep aynı zırvalık, iltihap, bla, bla. müslüman ve yahudiler dışında tüm erkeklerin penisi iltihaplı o zaman. eski patronumun karısı almandı. bir oğulları oldu, adam sünnet ettirmek istiyor, kadın müsade etmiyordu, ''benim abim, kardeşim, babam, dedem,amcam'' hiç birinde sağlık sorunu yok, allah öyle yaratmış neden değiştirmek? diyordu. anlam veremiyordu kadın, bir de almanlar doğaya ve doğallığa acayip takık insanlar.
ve son olarak kendimden eklemek istediğim bir tespit daha
erkeklerin fiziksel gelişimi 20li yaşlara kadar devam edebiliyor. 23 yaşından sonra boyu uzayanlar bile var. çocukların ne kadar hızlı büyüdüklerini bilirsiniz, 1 yıl önce yaz tatilinde belinize gelen yeğeniniz 1 yıl sonra sizinle omuz omuza verebiliyor. genellikle gelişme çağlarında yapılan bu ameliyat yüzünden hızla gelişmekte olan bedenimiz ve dolayısı ile penis gelişiminin de engellenmiş olma olasılığı çok yüksek geliyor. penis rahat rahat büyürken, bir gün aniden, o bir yandan gelişimine devam ederken, birden bire alan daralıyor. penis daha fazla büyüyecek alan bulamadığından gelişimini durduruyor, belki bu genel olarak hormonlarımıza da yansıyor. belki bir hormonun durması yüzünden bütün vucudumuzun gelişiminde aksama oluyordur. mesela siyah ırk, iskandinavlar, avrupanın geneli ve amerikalılar hepsi bizden daha iriler. fiziksel olarak japonlardan biraz daha iriyiz ama bir çok ırka göre minyon insanlarız. bu tespitime uyuz olanlar olacaktır eminim kompleks yapıp eksileyeceklerdir ama türk ve arap erkeklerinin penis boyutları da dünya ortalamasına göre japonlardan hallice diyebiliriz.
ergenlik dönemimde izlediğim pornolar bu tespitleri yapmamı kolaylaştırdı. hatta o zamanlar müslüman olduğumuz için sekse fazla düşkün olmamamız gerektiğini bu yüzden de sağlık bahanesi ile penislerimizin fazla büyümesinin engellendiğini düşünüp, bunu islami çerçevede mantıklı buluyordum, penislerimiz büyüseydi bizler de avrupalılar gibi ahlaksız olur, porno filmler çekerdik tarzında mantıklar geliştiriyordum.
gerçi rahat olun zaten penis büyüdükçe işlevi azalıyormuş, mesela afrikalı erkeklerin penisleri çok büyük olduğundan dolayı henüz 50-60 yaşlarına gelmeden ciddi ereksiyon sorunları yaşıyorlarmış, sertleşmek için gerekli olan kan dolaşımı penis boyutunun büyüklüğü sebebi ile yeterli randımanı veremiyormuş ama en küçük penislere sahip oldukları söylenen asyalı erkeklerin 80 yaşlarında bile ereksiyon olabilme oranları hayli yüksekmiş. ülkemizde de 60 küsür hatta 70 yaşlarında baba olan dedelerimiz var.
sünnet islamın şartlarından değil, insanlar nasıl ki artık sürme çekmiyorlarsa sünnet te o derece şart değildir özellikle su sıkıntısı çekmeden yaşayanlar için. düzenli olarak duşunu alıp, tuvalet sonrası taharet almasını bilen adamın bu devirde iltahaplanma sorunu yaşaması olası değildir.
yaşlandıkça pörsüyen erkek penisindeki fazla deri de rahatsızlık verebilir ama illa ki herkeste olur demiyorum, sünnetsiz erkeklerin çoğu prostat kanserinden veya penis kanserinden ölseydi belki haklı bir düşünce olabilirdi ama onlar da bizler gibi kalpten, şekerden, böbrek veya ciğer iflasından falan ölüyorlar. kadınların çoğu yaşlandıklarında çeşitli sağlık sebepleri ile rahimlerini aldırıyorlar ama hepsi değil sadece büyük kısmı. yaşlandıkça penisindeki fazla deri nedeni ile sıkıntı çeken erkekler de tıpkı kadınlar gibi ufak operasyonlar geçirebilirler. ancak bence gelişim çağı bitmeden yapılmamalı, çocuk gelişimini bitirir, delikanlı olur, sonra bir sıkıntı yaşarsa ömrünün herhangi bir döneminde basit bir lokal anestezi ile kolayca sünnet olabilir, ayrıca peygamber efendimizin (s.a.v) sünnetidir diye düşünüp sürme çekebildiği gibi , sadece manevi hissiyatla da sünnet olunabilir, kişi hiç bir sağlık sorunu çekmediği halde sadece peygamber efendimizin (s.a.v) sünneti olması sebebi ile sünnet olabilir ama bence erken yaşlarda olması şart değil, hem psikolojik bakımdan, hem de gelişimin tamamlanması açısından daha iyi olabilir.