ülkesinin neden borca battığını düşünemeyen yunandır.
sıcak para ve ortadoğuya yönelen uluslararası siyaset türkiye'yi ekonomik, siyasi ve sosyal olarak cam bir fanus içinde tutmakta. güçlü bir iktidar isteniyor ve her ne pahasına olursa olsun uluslararası siyasetin öngördüğü sonuçlar gerçekleşinceye değin türkiye'nin ekonomik ve sosyal anlamda göreceli olarak zarar görmesi mümkün değil. ancak bütün bu "fırsatlar" yeni istihdam olanakları ve ekonomik sosyal iyileştirmelerle desteklenmiyor. üretim yapılmıyor. sadece tüketiyoruz ve elimizde olmayan paryı harcıyoruz. bu durumda maksat hasıl olduğunda türkiye'yi bekleyen şey ciddi bir ekonomik ve sosyal çöküntü olabilir. bu durumda kalmamak adına o zaman da uluslararası aktörlerin dublörlüğüne soyunan bir ülke olarak hiç bir husumetimiz hatta ilişkimiz olmayan ülkelere gönderilen ulaklar, elçiler olmaktan başkaca bir çare düşünüldüğünü sanmıyorum. biz ocağın içine uzatılmış elleriz sadece. avrupa ve amerika medyasının herhangi bir etkimiz olmamasına rağmen bizi cilalayıp öpmesinden çıkardığım sonuç budur. yani "hadi koçum"dan öte değildir.
tabi o zamana kadar kim öle, kim kala anlayışı ile har vurup harman savurmak ellerinde. türkiye'yi yönetenler de böyle yapıyor zaten. ama sonrası karanlık.