siz hiç sahura kalktıgınızda komşularınızın mutfak ışığının yanıp yanmadığını kontrol ettiniz mi ya da böyle bir sey hiç aklınıza gelirmiydi?
büyük çoğunluğunuzun hayır dediğini duyar gibiyim ama böyle bir şey gerçekten var.
özellikle şehrin kıyılarında ki mahallelerde, hanım kızlarımız gündüz çekirdek çıtlarken akşam parkta sevgilileri ile buluşur.
siz ise iş çıkısında yorgun argın eve gitme derdindeyken kapının önüne oturmuş, en az 10 ar kişilik gruplarla üstünüzü başınızı süzen, giydiklerinizi eleştiren kadınlar olur, bu kadınlar sayesinde sevgiliniz bir kere bile sizi eve bırakamaz, bırakması için yüzük olmalı muhakkak.
anneniz boşanmış, ya da babanız ölmüşse o zaman vay halinize.
yazın kavurucu sıcağında elbise ya da şort giydiğinizi varsayalım kadınlarının gözü bacaklarınızdan ayrılmaz * ve fısır fısır konuşmalarına şahit olursunuz muhtemelen: "bunun başında babası yok ondan bu böyle tüü" gibi bir cümle kuruyorlardır ki kendi bastırılmış kızlarının yaşadıkları filmelere konu olacak cinsten adrenalinlidir.
sadece bir örnek (bkz: #11701826)
üniversite okumuş olmak, ya da farklı bir şehirde uzun süre kalmış olmak bile onlar için çok iyi bir dedikodu malzemesidir.
aileniz ne kadar karışmasada karışmak istemesede sırf laf ettikleri için "kızım giymeyiver" demesi ya da onu giyeceksen üstüne kapalı bir şey giy demesi sizi deliye döndürür.
Bu sabah yine sıkıntılı çıktım evden sokakta kimse olmasın diye dua ederek sabahı atlattık ama sanırım dönüşte eve ya taksi ile gideceğim ya da o sıkıntıyı çekerek.
Kadın olarak yaşamaktan öte kimsenin kimseyi tanımadığı site içinde yaşamak istiyorum sanırım.