yani, insanın içini boşaltan; onun yerine kendi kurguladığı anılarını, isteklerini, hissedişlerini yerleştiren şeylere poüler kültür; kesinlikle edinilmiş davranış kalıpları üretip, içini boşaltmış olduğu insanlara bir protez gibi yerleştirir.
kendi duyuşu ve duruşu alınmış olan insan da bu protezleri kullanmakta hiç tereddüt etmez.
şimdi bu noktada, sadece gündelik bir gelip geçmeden ibaret olmadığını; aksine çok yerleşik ve tarihi kuralları olan, evrensel bir kültür olduğunu söylemek mümkündür. zira tarih boyunca insani değerlerin kitlesel anlamda unutulup yerine koyulan ve onda iğreti duran herşey, her türlü davranış ve inanış biçimi, doğal olmadığından popüler kültürün bir parçasıdır.
günümüzde iletişimin gelişmiş olması, popüler kültürün yayılmasına ve daha çabuk kendini yenilemesine imkan tanımaktadır. yoksa yalnızca görsel veya işitsel iletişim araçlarının popüler kültürün yayılmasında etken olduğunu söylemek, kavrama çok dar bir penceresinden yaklaşmak anlamına gelecektir.
insanın yeryüzünde olması gerektiği gibi yaşamasının karşısında duran herşey, onu insanlıktan uzaklaştıran herşey popüler kültürün bir aracıdır. kendisi değil.
bu durumda, eleştirmeyelim de besleyelim mi? ayrıca eleştirdiklerimiz kaliteli olanlar değil. bunun da altını çizerim...