"anthology" kelimesinin yerini sonraları "reader" kelimesi alıyor, daha sonra ise "book" kelimesi kullanılmaya başlıyor: "beat anthology", "beat reader", "beat book", aslında bunların hepsi aynı amaca hizmet ediyor! bu güruha dahil etmemiz gereken bir diğer sekme ise "interview" kelimesi.
avrupa ve amerika'da isim yapmış yayınevlerince hala iyi bir satış kaynağıdır antolojiler-ve diğer adlandırmaları-. zaten bu "diğer adlandırmalar"ın da sebebi kapak değiştirerek daha fazla satış yapamayacaklarını pekâlâ bilen yayıncıların aynı tencereyi aynı sofraya koymama kıvırmalarından başka bir şey değildir. genelde zaten bir antolojinin tekrar basımındansa yeni bir antoloji yapılır, e böylece editör de kazanmış olur. oysa eski baskılar zaten istenildiğinde bulunabilir kitaplar koleksiyonuna dahil olmuştur sadece. bu durum sadece antolojilerde değil kerouac gibi sermayenin malı olmuş ve bundan haberi bile olmayan ölülerde de geçerlidir, penguin her sene kerouac'ın kapaklarını değiştirmeyi ihmal etmez. bu ürün ve ambalaj ilişkisidir.
pekiyi bu durum sakıncalı mıdır, bizi ne ilgilendirmektedir, fazlasıyla ilgilendirmektedir elbette ki: hazırlanan ve hakkının verilmesi gereken antoloji ile antoloji olmayı hak edemeyen ve yukarda saydığımız vasıfları açısından sadece yeni dünyanın ticaret malı olan ürünler arasında temel tek bir fark ve problem vardır: içerik, ya da içindekiler.
beat edebiyatının ölümü ardından hızla çoğalmaya başlayan bu tip çalışmalar elbette ki –mecburen- bir süre sonra birbirlerini tekrara düştüler ve piyasa bundan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı, buldu: "yeni isimler", evet hazırladıkları kitaplara yeni isimler dahil ederlerse bu onu diğer çalışmalardan farklı ve dolayısıyla da tercih edilir yapacaktı! işte trajedinin başlama noktası da budur: başından sonuna kadar yazarı şairi belli olan bir kuşağın isim sayısını nasıl fazlalaştırabilirsiniz ki? aklıselim ve beat edebiyatı konusunda hassas insanları tedirgin ve deli eden olay şu şekilde gerçekleşiyor: x bir yazar/şairin: karısı, kocası, cinsel ilişkiye girdiği herhangi biri, kardeşi, annesi, babası, kitapçı, sokak serserisi, hobo, hipster ve hatta yayıncısı, editörü, daha da ileri bile giderek semtlerinde onları bir şekilde görmüş-tanımış esnaf ve bu şekilde çoğaltılabilecek onlarca örnek. liste şöyle devam ediyor: rock şarkıcıları, kendilerinden sonra başka kuşaklara dahil edilmesi gereken yazarlar daha kötüsü sadece beat yazarlarıyla arkadaşlık ettiği için aynı kuşağa dahil etme cüreti gösterdikleri alakasız başka yazarlar -en iyi örneği paul bowles'dur ve daha da kötüsü onun eşcinsel karısı jane bowls'u da bu kefeye koydukları oldu-. sadece bu kadar mı hayır elbette ki değil: hippi kuşağının guru isimlerini bile beat edebiyatına dahil eden yarım akıllı antoloji editörleri tacirler çıktı ve yayıncılarda bunlara çanak tuttu. beatin hemen sonrasında hızla yayılan bohem süreç ve "artık bende ünlü olmalıyım" arzusu bir süre sonra edebiyat yerine "art" kelimesini kullanan insanlar tarafından sömürülmeye başlandı, editörler bundan memnundu, zira yeni antolojiler hazırlayabilecekler, böylece: beat ressamları, beat heykeltıraşları, beat performansçıları şeklinde kendilerini ve aklı olmayan tüketici güruhu besleyebileceklerdi. türkçesi: "alan da satan da memnun" durumu.
biz bu ve benzer konuları yıllardır bıkmadan somut sanal tüm organlarda konu ettik ve etmeye devam edeceğiz, zira bu bizim için yanlış bilgi ve tarihin hatalı aktarımı demek oluyor ki bundan daha kötü bir şey de düşünülemez zaten, çünkü bu bilginin yayılımının da hatalı oluşmasına ve yanlış bilen yani bilmeyen güruhların yetişmesine neden oluyor ve bir zavallı: patti smith'i ya da bob dylan'ı beat şairi/yazarı sanabiliyor! muhteşem! zaten hemingway de "çanlar kimin için çalıyor" isimli şiir kitabında sex pistols'ın kuruluşunu epik bir destan olarak anlatmıyor mu?!
şenol erdoğan
karakol vakasının kendilerine takılmış 'dövülmüş kuşak' sıfatına bu kadar güzel yakışan öte yandan 90ların amerikasıyla 2011in türkiyesi arasında fark aratmayan, düzensiz ve sıradışı insanların yaşamlarını, 'yol'larını düzenli bir sosyal araştırma dahilinde incelemenin çekiciliğini bulduğum antoloji ve diğer adlandırmaları.