11.
-
gökte diktatör falan yok. *
cenab-ı hak, hem bir tanedir, hem de her zaman ve her mekanda ilmiyle, kudretiyle, hâzır ve nâzırdır. biz böyle demekle, allahın
zatıyla, bir cisim gibi yer tuttuğunu, bir hayyiz işgal ettiğini düşünmüyoruz. allah bir tanedir derken, celâlinin ve azametinin
ifadesini söylüyoruz. allah her yerdedir derken de, rahmâniyetiyle, rahîmiyetiyle, ilmiyle, kudretiyle yani -benzetmek olmasın- güneş
şualarıyla başımızı okşadığı halde, biz ona yetişemiyecek kadar bizden uzak olduğu gibi, cenab-ı hakda bu sıfatlarıyla bizi kuşattığı
ve bize bizden yakın olduğu halde, bizim ona ulaşmama buudumuzla da bizden nâmü-tenahi muallâdır. evet, cenab-ı hak biz insana şah
damarından daha yakınız. (kaf, 50/16) buyuruyor. bana şah damarımdan daha yakın olan allah, demek ki keyfiyetsiz, kemmiyetsiz olarak
her yerde hâzır ve nâzırdır. o, insanla kalbi arasına girer (enfal, 8/24). demek ki bana kalbimden de yakın. eğer ben desem ki,
kalbimde allah vardır doğrudur. çünkü o beni benden daha iyi bilir. ben kendi kalbimi anlıyamamış olabilirim. ve yine: attığın
zaman sen atmadın, attığını allah attı. (enfal, 8/17) buyurulduğuna göre, demek ki bedirde ve daha başka yerlerde efendimiz adına
atan da allah (c.c.) idi. öyleyse atmaya varıncaya kadar herşeye doğrudan tesir ediyor. öyleyse allah her yerde... bu ve benzeri
ayetler, rabbimizin, rahmaniyet ve rahîmiyetiyle, cemaliyle, celaliyle, kemaliyle, kudretiyle, ilmiyle, iradesiyle ve diğer sıfat ve
isimleriyle her yerde hâzır ve nâzır olduğunu gösteriyor.