bir arkadaşım anlattı; sana demiş, deliler gibi aşığım, ölüyorum, al beni ne yaparsan yap. sonra da o arkadaşım, bunları söyleyen kişinin, mailini açık bıraktığı bir an okuma gafletinde bulunmuş.
ona iltifatlar yağdıran, ondan uzak tutmaya o kadar mücadele verdiği bir çocukluk arkadaşının maili; günaydın ''güzel gülüşlüm, güzel gözlüm, güzel bakışlım''
cevap şu; aaaa bu kadar güzel kelimesi yan yana
adamdan el cevap; şu an telefondan giriyorum yoksa oraya sığrdıramazdım malum güzellikleri.
vay be dedim arkadaşa. ne zaman olmuş bu mailleşmeler? 2010 ocak. yani bir seneden fazla. e o zamanlar bu adam ne ayaktı?
geldi hatuna asıldı işte, işyerine filan geldi ama sezgilerim kuvvetli anladım herifin yazacağını ve uzaklaştırdım. e hatuna sormadın mı bu ne ayak diye? sordum. ne dedi?
çocukluk arkadaşım dedi. sana asılıyor bu herif dediğimde de yok ben öyle bir şey sezmedim dedi.
anasının amına koyum ben bu hayatın ve hak eden tüm insanların. yetmez lan bu küfür de yetmez. oynaşmış işte resmen adamla. bu çocuğu ben nasıl avuturum bundan sonra. şimdi merak edenler vardır. bu çocukla o kadın hiç bir zaman olmadılar. ama yalan, yüzyıl geçse de keskin bir hançerdir sevgili okurlar, okumayanlar ya da, hatta okumadan eksiyi basan piç kuruları.