kitaplığımda sürekli gözüme çarpan, baktıkça sinir olduğum kitap.
sebebini izah edelim hemen. malum shibumi başlı başına derin bi felsefe, içtimai bi kavram ve kitap ismini bu felsefeden alıyor. kitabı araştırdığınızda hemen karşınıza bu felsefeyle bağlantılı sözler çıkar.
şunlar gibi..
--spoiler--
hakimiyet peşinde olmayan otorite. (sadece bu cümle yetti kitabı aynı gün alıp okumama)
Olağan görünüm altında yatan gizli üstünlük.
O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok.
O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok...
O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok.
ifade dolu bir sessizlik.
Kendini kanıtlama gereği duymayan alçakgönüllülük.
--spoiler--
tabi bu sözleri, birde kitabın bölümlerinin "go" oyunu terimlerine göre isimlendirildiğini görünce off diyorsun. şimdi shibumi, go kol kola girip acayip bi olay örgüsüyle süper bi roman okuyacağım. hala klasik hikayeci romanı aşamamış bi ton kitap ve hikayeden sıkılmışım zaten.
kitaba başlıyosun bi numara yok.. çeviriden midir artık bilmiyorum dili de kötü. diyosun zamanla geçecek kitap kopacak.. yok koptuğu falan yarısına gelmişsin hala bi numara yok.
go yok!(japon komutanla takılıyolar ama bi numara yok yani o bakımdan)
güzel bi hikaye bile yok!
shibumi hele hiç yok!
bi karakter düşün, ultra süper bi erkek. kağıt parçasını ile adam öldürecek kadar süper ötesi dövüşüp, bi kadınla beraber olduğunda kadının cinsel hayatını bitirecek kadar süper ötesi sevişen bi adam. (neymiş kadın bir daha hiç kimseden zevk alamıyomuş) uber insan yani.
adam şatoda yaşıyo, fuckbudysi var angelina jolie gibi bişey aynı zamanda yardımcısı. tabi o da uber sevişiyo. hatta kim daha geç boşalacak oyunları oynuyolar falan ilginç..
ekstrem sporlarla ilgileniyo. (mağaracı)
şimdi bu adam üzerinden amerikan(batı) kültürüne saldırıyo yazar güya.
hikaye, felsefe, kitabın dili hepsini geçtim. bunlar var sanmıştık yokmuş. yazar böyle süper bi fikri harcamış.
be kardeşim bari eleştirdiğin toplumun değerlerine aykırı bi karakter yaratsaydın azıcık.
herkesin hayali, amerikan rüyası bi karakter yaratmışsın. herkesin hayali amerikan rüyası bi hayat yaşıyo. ee nerde kaldı eleştirin? hatta kitapta saldırı ve şiddeti kullanarak raiting yapıyolar diyen bi kısım vardı. karakterin mesleği kiralık katil.
ayrıca..
ya bende mi bi tuhaflık var bilmiyorum ama arkadaş tiksindim kitaptan.
hani bazı tipler vardır. adam konuşmasa acaip karizmatiktir. uzaktan bakarsın adama aşık olursun hani.
kitabın başında gizli servis yetkilileri adamı öyle bir anlatıyolar ki. karizmanın böylesi. adama yaklaşan yanar öyle feci bi adam.
abi sonra adamla bi tanışıyosun. hele sonlara doğru konuştukça batıyo herif. karizma yerle yeksan.
neyse sadede geleyim. hani overrated diye bi kavram varya. bu kitabı gördükçe küfrediyorum yazana o kadar overrated. bırak yazma kardeşim belki başkası aynı konuyla harikalar yaratacaktı.
ancak yine de jet lee, jackie chan'in oynadığı tarzdaki filmleri sevenlere önerebilirim.