daha çok bu toprakların bölünmesini engellemek ve gücü korumakla ilgilidir. cehaletten çok temel bir içgüdü ile yapılmış bir harekettir bu. avrupa tarihine baktığımızda, kraliyet ailelerinin hepsinin birbiriyle akraba olması ve sürekli birbirleriyle evlenmeleri de buna örnektir. örneğin ingiliz prensesi mary (tudor. daha sonradan kanlı mary diye tahta geçecek ablamız), teyzesinin oğlu olan kutsal roma germen imparatoru carlos (bizim şarlken, ingilizler charles almanlar ise karl derler) ile nişanlanmıştı. (ki bu sırada dört beş yaşında falanmış. adam da tahta geçmiş, imparator olmuş çoktan. öyle de sapıkça bi olay yani. dört yaşında kızla yirmi küsur yaşında adamı nişanlıyorsun)
yani demem o ki, cahillikten değil. toprakların miras yoluyla başka ailelere dağılmasına mani olmak için. yine avrupa'dan örnek verirsek, gidip de kızı osmanlı sultanına ya da şehzadelerinden birine verseler, kral öldüğünde o şehzade gelip de ingiltere tahtında hak iddia edecekti ve hukuk gereği babalar gibi ingiltere kralı olacaktı.
ek: tabi bunun kaçınılmaz sonucu olarak başta habsburglar olmak üzere hanedanların frengiden ve birçok genetik hastalıktan kırılmasını gösterebiliriz.
