"Haris" isimli bir arkadaşımın bi türlü kavuşamadığı karizma.
insanlara özellikle telefondayken ismini söylemesi, karşı tarafın tepki olarak önce bir sessizlik, sonra "e ö salih mi" gibi beş altı defa tekrarlanabilecek bir isim anlama/ algılama chain reaction'ı başlatmasına sebep olur. isim gerçekten anlaşıldığında karizma yerlerdedir, iki taraf da dayak yemiş boksörler gibi köşelerine çekilirler.
Lakin kimileri ahahah Paris sandım diyerek "kötülükten bögürten espriler" sınıfına girecek bir espri patlatır. Artık burada Haris'in karizması kıçın kıçın gitmektedir. Hala bi parça ka varsa ortalıkta o da haris hımm açgözlü dimek diiiil miydi diye bilgiç bilgiç edilen laflarla eksilere iner.
Nitekim arkadaşım karizma sensin isim de sana girsin hesabı artık kendisine ne denirse ona katlanmak zorunda kalır yoksa süreç kısırdöngüye girecektir.
Arkadaşımın tek suçu baba tarafından ilk erkek torun olması ve dedesinin isminin de Haris olmasıdır.
Bu arada tek tesellisi, Peygamber'in süt annesinin kocasının adının Haris olmasıdır. Kendisini arasıra tarihte önemli bir karakter gibi hisseder.