biliyormusun ben o sigaraları sırf sen otlan diye alıyordum. otlanki 10 dakika daha kaynatalım diye. gerçi nerden bileceksin hiç söylemedimki. hatta aldığında kızdım bazan "alsana kendine paket" dedim. ama aslında hiç alma dedim içimden. nolur almasın bugunde sigara, yine parası sigaraya çıkışmasın dedim.
hani sen bazen "hacıtos" diyordun ya canım yanıyordu aslında. ama içimdeki polyana; "dur bi amüninyum ya en azından kerter bey demiyor samimiyet belirtisi bunlar" dedi hep. senin füze başlığı diye dalga geçtiğim küpelerin, o bu nasıl renk zevksizmişsin dediğim giysilerin yada o hep espiri konusu olan favori cnbc-e dizin; aslında bunları hep beğendim ama sırf cesaretsizliğimden espriye vurdum. hatta o dalga geçtiğim ismin aslında bana çok anlamlı geldi, hatta bizim elemanlara "olum kızın isme bak çok karizmatik" dedim. okuldaki projelerinize yardım etmek içinde yalvarmam seni biraz daha görebilmekti ulan. yoksa ne işim olur benim kartondan kesip biçme ile ben kendi mermerimi yontamamışım daha kendi projem yetişmemiş.
zaten senin kafandaki erkek profiline de uymuyordum. hatta uzun süre seni, bizim o kankiton komşu ile sevgili sandım. sırf adamla muabbet etmek için ve azını yoklamak için saçma saçma yollara başvurdum. çok konuşan kel bıyıklı ve göbekli bir yazarım lan işte. daha verilen işleri bile bir seferde düzgünce yapamıyordum. o dizilerdeki adamlarla da alakam yoktu zaten. hatta oyalandığımı görüp fırçalamışlığın bile var. ama olsun seviyordum o azarları. o an "gakguk" ediyordum, lakin azarlaman bile şirindi hani.
bugun en sevdiğin sigradan almıştım, yine bakkala borç yazdırıp sevine sevine erkenden geldim çayı demlemişler, yolda da bizimkiler gördü zaten aldı yoldan çok da yürümedim. açtım güloyu** olan biten önemli birşey varmı diye açtım facebook'u yeni bir ilişkiye başladığınıda senden değil oradan duydum zaten. hem daha gelmedin, umarım gelmessin bugün.
salak gibi hep ideal anı bekledim. sanırım fazla beklemişim.
