Hani böyle eski defterler olur. Böyle koca bir hevesle açarsın karıştırırsın sayfalarını. Kenarında köşesinde resimler yazılar falan bulursun. yüzünde daha kocaman gülümsemeler oluşur. işte ben dün o defterlerimden birini buldum yine. 7. sınıf matematik defterim. öeh ne alaka değil mi? O alaka işte. ben de anlamadım ne ara neden saklamışım. üzerinden de kaç yıl geçmiş ama duruyormuş işte. Neyse defteri karıştırırken bu sefer en çok dikkatimi çeken şey bir yazı ya da resim olmadı. defterin içinden çıkan bir fotoğraf oldu. fotoğrafta şapşal bir poz vermiş olan iki erkek bir kız çocuğu ergeni artık ne dersen onlar çıktı. su savaşı sonrası sırılsıklam olmuş üç veledin en abidik gubidik pozlarından biri. O fotoğrafı görünce bi garip oldum. seni özlediğimi ve hatta sizi özlediğimi hatta ve hatta bizi o halimizi özlediğimi farkettim. sonra o günlerde saçımı uzatmam için baskı yapışınız bir kez daha aklıma geldi. ve saçlarımı kestirmek için kuaföre gitmeyi planlarken durdum. vazgeçtim. tamam bu saçlar daha da fazla uzayacak siz buraya döndüğünüz de bu vatandaş sizi en cici haliyle karşılayacak ve sonra sizi o fotoğraftaki ıslanlığımızın sebebi olan şişelerle sulayacaaaak. biliyorum hala çocuk gibiyim ama bu da değişmeyecek siz gelene kadar. Dostluk başka birşey bunu düşündükçe daha çok gülümsüyorum çünkü çok çok başka birşey. ve hatta çok çok çok başka birşey.