bu ramazandan çok şikayetçiyim. saat 03.00'de sahur mu olur yahu? sahur dediğin şöyle 05.00'de falan olur. o saate kadar uyunur. seni kaldırmak isteyen anneye direnilir. ona eziyet edilir 'ya kalkmıcam ya!' diye. sürüklenerek masaya getirildikten sonra, tek göz kapalı bir şekilde yemek yenir.
ne hikmetse o saatte babanın da çenesi düşer. ezan okunana kadar konuşur. ezan okununca kalkar sofradan. 'ağız kapatma' tabirini her manada şenlendirir yani. *
babannenin 'sabah namazı kılmadan yatma.' nidaları vardır birde!.. hemen akabinde 'namazsız orucun ne manası var? hayvanı da bağlasan aç durur.' tarzı ezici ve aşağılayıcı sözlere maruz kalınır.
ertesi gün uyunabilecek maksimum saat zorlanır. 16.00 gibi falan kalkılır.(dışarı çıkmak zorundaysak fena!) tabi bu kez annemizden geliyor bir sol kroşe 'orucu yine uykuya tutturdun!'.
sonra iftara az kala pide almaya yollanırsınız. pidenin yüksek fiyatı ile ilgili illa ki fırıncıya verip veriştirilir.
sonra ilerleyen günlerde , her iftar tarhana çorbası yapan anneye isyan edilir.'ya arada farklı bir çorba yap anne!'.. anneden yine tarihe altın harflerle kazınmış bir cevap: 'ramazanda tarhana çorbası içilir!'
ve kesinlikle babamızın davulcuya verdiği bahşiş, annemiz tarafından 'çok fazla verdin bey!' şeklinde eleştirilir.
haa bu arada oruç tutmayanlara itinayla kafir denilir. msn iletisi tabiki de sahura kadar açığız yapılır.