ilkokul dörtte oruçlu olduğum halde top oynamış ve acaip susamıştım. sıcağın verdiği sinirden derecelerin birbirine daldığı bir memleketin okuluydu burası.
bizler mümin çocuklardık herhalde, oruç tutan çoktu ve tenefüslerde yaptığımız her kısa maçtan sonra zil çalınca çeşmeye koşup ağzımızı serinletirdik. işte yine bu amaçla çeşmeye dayandığım o talihsiz günde, dayanamamış ve takriben bir kahve fincanı dolusu suyun boğazımdan aşağıya inmesine müsade etmiştim. ""allahım affet, dayanamadım" dediğimi de hatırlıyorum.
sonra akşama kadar başka bir şey yiyip içmemiş ve iftar vakti gelince de orucumu ikinci kez açmıştım ev ahalisiyle beraber.