punk

entry69 galeri
    22.
  1. punk 1976'da bir enerji, öfke ve slogan patlaması olarak başlamış; ama ideolojik olarak hippilerden bile daha muğlak bir tutuma saplanmıştı. punk'çıların neye karşı oldukları belliydi: punk zengin salonlarda boy gösteren kamyonlar dolusu insanın kendilerine hizmet ettiği ve bir albüm yapmak için aylarca bir araya gelmeyi bekleyen 'süper topluluklara' karşı bir tepkiydi. ölümlüler, özellikle de ekonomik bunalımdan etkilenen ölümlüler bu tip topluluklara karşı yabancılaşmışlardı. punk basit bir çözüm yolu sunuyordu: bir gitar kap ve kendini ifade et!

    punk skiffle müziğin yeni,çılgın ve modern bir türü gibiydi. bir sürü kızgın çocuğun rahatı yerinde pop dünyasını altüst etmesini ve kendini anlatabilmesini sağlayan punk, kavramsal açıdan politik nitelikteydi. dil ve imgelem açısından da son derece politikti. 'anarşi' çığlıkları atıyor, gamalı haç simgeleri kullanıyor ve gümüş yıldönümünü kutlayan kraliçeye karşı hakaret dolu sloganlar üretiyordu. ama tüm bunların arkasında yatan neydi? tüm bunlar sadece birer nihilizm ve anarşi gösterisimiydi? bu simgeler ulusal cephe'yi mi sevindirmeli, yoksa sosyalist işçi partisi bu öfkeli, düzen karşıtı temalarıyla punk'ı devrime giden yolun bir parçası olarak mı selamlamalıydı?

    tüm punk topluluklarının kendilerine biçtikleri rolü farklı bir biçimlerde tanımlamaları nedeniyle, bu sorunun basit bir yanıtı yoktu. tüm gruplar birbirlerinden tamamen farklı yaklaşımlar benimsiyor, hatta rakiplerinden nefret ediyorlardı. punk için ne denilirse denilsin, onun yekpare bir yüzü yoktu!

    robin denselow, 'müzik bittiği zaman'
    1 ...