ateş hattı

entry6 galeri
    4.
  1. Hüzün bulutları savrulurdu kentlerden
    ne zaman yola koyulsam kar yağardı ömrüme
    paslı hançeriyle yolumu keserdi çirkin harami
    bin parçaya bölünürdü göveren nazlı çiçek
    Ağustos'ta balta kesmez buz olurdu yüreğim

    Yıllar geçip giderken büyüdüler benimle
    çocuk başımın uyuduğu yastıktaki kan lekeleri
    bu düşle yaşamaya tutsak etmişti beni ülkem
    gün içinde bile karabasanlar çöktü üstüme
    talan etti avcılar ömrümün kuş cennetini

    Çürüdü düşlerimin örgüsündeki beyaz orman
    tenimi inciten diken oldu yaşamın uğultusu
    enine boyuna kuşandım da hüznün tülünü
    savruldu kayalardan ne zaman yanaştıysam
    bugünü yarına bağlayan insanlık köprüsü

    Dağ deviren fırtınalardan yorgun düşmüş
    iklimini aranıyor içimde huzursuz bir kuş
    günü günaydınlayan ötüşü sürekli kırgın
    tünekler dar geliyor geniş kanatlarına
    koynunda besliyor sonsuzun türküsünü

    Ateş hatlarına çıktı yolum her mevsimde
    aşka soluk aldırmadı zehrin ustaları
    bir bataklık kevseriydi ömrüme sunulan
    ya umudun koynunda çocuk gibiyim yine
    inatla bekliyorum dağlardan yükselecek ateşi.
    * *
    0 ...