güleryüzle içindeki kasvetli yapıyı her daim insanlardan gizlemeye çalışan, en azından birden fazla insanla konuşurken onların eğlenmesini sağlayıp belki onlardan kendime de biraz yaşam enerjisi katarım derdinde olan; kasvetli olduğu kadar da asabi olan ve bu yüzden de pek fazla damarına basılmaya gelmeyen; biraz huysuz, ziyadesiyle de mutsuz bir adam bu. herkes çok eğlenir, mutlu olurken o hep böyle sıkılmakta; sırf kendi sıkıntısını hissetmemek için hareket halinde olmaya, konuşmaya çalışmakta falan filan... aman kendi haline bırakmayınız bunu bir anda katlanılmaz bir adam haline geliverir; öyle ki kendisi kendisine katlanamaktadır. zaten işin aslında palyaçonun makyajını hiç silmemesi gerekmektedir; ona gerçekten gülme yakışır ama o makyaj yerinde durduğu sürece. ne zaman ki onun gerçek yüzü ortaya çıkar, zaten o zaman o da hayatın kendisi için gerçek olan tek yüzüyle yani yalnızlıkla başbaşa kalır, tıpkı şu satırların yazılmakta olduğu an gibi... hep bir keşkesi vardır onun. der ki; keşke bu haline dahi katlanabilen, hatta onun asıl yüzünü de güler hale getirebilen birileri olsa, olduğu zaman da hayatında kalıcı olsa ve o kalıcı olanlarla daha yakın olabilse, onlarla daha fazla şeyi paylaşabilse falan filan ama adı üstünde keşkeden ibarettir bu ve bu kişinin hemen her konuda olduğu kadar bu hususta da pek bir umudu yoktur açıkçası...