autumn in new york

entry7 galeri video1
    5.
  1. winona ryder ı, kendisine olağanüstü yakışan kısa saçları, new york'u ise sonbahar mevsimi ile ile arz-ı endam ederken görme şansına eriştiğimiz film. çekimlerin ve oyunculukların da son derece başarılı olması sayesinde klişe ile klasik arasındaki ince çizgide seyrediyor. genç ve masum kız ile yaşlı ve çapkın adamın aşkını konu alıyor gibi görünse affetmenin ve özverinin insanları nasıl değiştirip, olgunlaştırdığını farkediyorsunuz izlerken. daha önce leon the professional da gördüğümüz cinsten bir değişim bu. küçük kadınların gücüne inanmayı gerektiriyor, bir gün hiç yaşamamış gibi ölüp gidecek olsalar bile...

    şu dahiyane konuşmayı da vermeden geçmeyeyim. bir an için dünyadaki bütün aşk öykülerinin bu formül üzerine kurulu olduğuna inandım.

    --spoiler--

    l hate to tell you, but there's only two kinds of love stories. Boy loses girl. Girl loses boy. That's it. Somebody always gets left behind.

    --spoiler--

    değil mi ya?
    0 ...