hikayesi pek bir acıklıdır. fakat hikayeyi bilerek dinlediğinizde tarifsiz bir iz bırakır.
"Bodrum'un daha bodrum olmadığı zamanlarda, yöre insanı turizmden bihaber iken buralardaki geçim kaynaklarından biri de hemen karşıdaki yunan adasından ( Kos- istanköy ) yasadışı ticaret yapmakmış. türkünün kahramanı Halil de hayatını bu şekilde kazananlardanmış. Buradan oraya tütün götürür, oradan da mastika rakısı ( Uzo aslında bir markadır, Tekirdağ Rakısı gibi, balkanlar'da Yunanistan dışındaki ülkelerde bu içki hala mastika diye bilinir ) gibi mallar getirirmiş. Halil'in yavuklusu da güzelliği Bodrum'da dillere destan olan Gülsüm'müş, ama Bodrum'un Çerkez kaymakamının da gözü Gülsüm'deymiş. Bu yüzden kaçakta Halil'i yakalamak için tüm gücünü ortaya koyuyormuş kaymakam. yine bir gün Halil kaçağa çıkmadan dönüşte Bitez yalısına çıkacakları haberini salmış ki muhbirleri yanıltsın. Aslında arkadaşları Aspat Koyu'nda bekleyeceklermiş. Kaçak dönüşünde Halil ve can arkadaşı ibrahim Çavuş yolu şaşırıp karanlıkta Aspat diye Bitez yalısına girince kıyamet kopmuş. Pusudaki kaymakam önderliğindeki kolcular basmışlar kurşunu. Çatışma sırasında bir kolcu tarafından hançerlenerek öldürülmüş Halil. Gülsüm başta olmak üzere tüm Bodrum yasa bürünmüş ve adına bu türkü yakılmış." Evren Demirkutlu yazmış ondan aldım.