biraz bastırdığınızda çıt diye kırılır. hatta bazen farkına bile varmamışsınızdır da, o çoktan demirine dayanmış, kağıdı kazımaya başlamıştır. ucu eğilir, kağıdı kazırken. ne kadar hafif de bastırsanız, denge noktası kaydığından eğilecek ve içine bir daha uç almayacak hale gelecektir.
kalbe benzer, aşık olmuş kalbe. defalarca kırılmış, ruhunu kazımaya başlamıştır aşkının karşılığını alamayan kalp. zamanla ruh o denli kazınmıştır ki aşkı bir daha önemseyemez hale gelmiştir. zorlanır artık, üzerinden geçerken yaralarının. iyileşecek gibi olduğunda gereksiz bir sevince kapılır insan; oysa ki ruh bir defa yaralandı mı, bir daha iyileşemez.
zordur hayat, 0.35'lik bir kalemin ucunda. zordur hayat, 3 günde değişen insanlarla.
"it's way to broke to fix
no glue, no bag of tricks
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl"*