Aşk ... Yüzyıllardır insanoğlunun inanageldiği bir inanış , bir bağ , duygular bütünü.. Kendimi her ne kadar bunun varlığına inandırmaya çalışsamda tüm çabalarım sonuçsuz kalıyor..
Beşeri aşklar mecazdan ibarettir..Beşeri aşkın tanımında gizli ipucu var zaten.. Beşeri yani ilah tan gercekten farklı , gercekten ayrı demektir. Mahluka olan aşkın tanımıdır beşeri aşklar.. Peki ya mahluk nedir? Herşeyin elbet bir sonu vardır sadece gerçek baki kalacaktır. Mahlukta yok olmaya mahkumdur.
Mahluka olan aşklar yok olmaya mecbur mudur?
bu yazımda bunun yanıtını aramaya çalışıcam..Yok olacak birşeye olan bağlılık , o şey yok olduğunda kendiliğinden kopar gider zaten , bu yüzden diyorum ya Beşeri aşklar mecazdan ibarettir.. Baki kalmayacak bir gün yok olacak bir şeye GERÇEK demek ASIL demek mantığa ne kadar uygundur?
Beşeri aşkları da tamamen yok saymıyorum ve sayamam da asla ! Çünkü ilAHi AŞKA ulaşmanında bir yolu beşeri aşktan gecer. Önce yaratılmışa aşık olur , hayran kalırsın ve zamanla bunun yaratıcısını ASLINI ararsın.. Görüntüsünü geride bırakıp Aslına , Gerçeğine ulaşmak için beşeri aşklar ilahi aşka bir vesiledir deriz ..
ilahi aşka gecmek , ulaşmak , O'nda yokolmak o kadar da kolay olmadığı gibi beşeri aşka ulaşmakta onun kadar olmasa da zordur..
Beşeri aşkla insanın benliği arasında bir karadelik olduğunu varsayarım. Eğer ki o karadeliğe girmeyi göze alabiliyorsan aşka da ulaşmış olursun.. Arınır , paklanır ve o zaman haketmiş olursun ilahi aşka geçiş yolunda kabulbuyurursun... Hırslarını , nefretini , öfkeni , kinini bırakırsın karadeliğe bu geçiş sırasında..Adı da bu yüzden karadeliktir zaten.. Bu nefsi düşünceler , zahiri hissiyatlar değil mi benliği kirleten , karadeliği karaya boyayan?
Allah hepimize o kara delikten geçmeyi nasib eylesin ..