elleriyle belinizi sarmalayıp, bedeninizi sonsuz devinimlerle aşılayan ve yüreğinizdeki sonsuz ateşi, acının acıyı dindirdiği gibi ateşiyle dindiren sevgilinin, uzun yaz geceleri boyunca en çılgın aşk partilerinden arta kalan sabahlarda ve ufak bir esintiyle kuruyan sokaklara hayat bahşedilen akşam üstlerinde, hiçbir doktorun iyi edemeyeceği, hiçbir terapistin telkinde bulunamayacağı, hiçbir amanın görmezden gelemeyeceği o en derin, o en yakıcı, o en sancılı yaranıza neşter vururken ve siz hülyalara dalmış dünyanın bu yeniden yaratım sürecinde iki parmağınız ile insanı kurgularken sevgilinin salt bir magnum double karadut ve böğürtlen değil kızgın kumlardan serin sulara bir ferahlığı da vajinanıza nakşetmesidir.