Bu işi yapmış birinin (bendeniz) deneyimidir: Bir zamanlar, sanırım 2006'da, Kremlin Palace'da biz 5 erkek parasailing yaptık. ilk bir abimiz uçtu; ikinci olarak ben. Gökyüzünden yere bakmak içimden gelmedi; öyle yüksekti. Baktim 'yusuf yusuf' vaziyetindeyim, yere bakmak yerine gökyüzüne ve saga sola bakmaya basladim. Yükseklik yaklaşık 150 metre kadar. (Bogaz koprusunun ayaklarinin en yüksek noktasi kadar dusunebilirsiniz.) O yükseklikte, paraşüt kumaşının pata pata pata şeklinde rüzgara verdiği ses dışında yeryüzünden bir ses duyulmuyor.
Yalnız, sizi tekneye tekrar çekmeye başladıklarında, iplerin gacırt gucurt şeklinde sesler çıkartması, biraz stres gerekçesi olabiliyor. O gün, tırsa tırsa yaptığımız bu etkinliğin fotolarını çekti bizim bir 'salak' arkadaşımız; biz de 'sağa sola gösterip' cesaretimizi kanıtlarız :-)) diye seviniyorduk. Ama benim sevgili kız kardeşim, her zamanki 'patavatsızlığı' ile foto chip'i DENiZE DÜŞÜRMEME vesile olarak, parasailing yaptigimiza dair var olan tek KANITIMIZI denizin derinliklerine gömdü.
Ertesi gün benim ve arkadaşimin eşi, 'madem siz yaptınız biz de yaparız' dediler ve inatla parasailing yapmak istediler. Benim eşim 'biraz' yüzme biliyor; Arkadaşımın eşi, HiÇ. Ve bu ikili, HEPiMiZDEN DAHA CESURca gökyüzünde uçarak, aşağıdan onları izleyen biz 'erkeklere' gösteri yaptılar.