bugün...
günlerden cuma...
yıllar yıllar evvel çok sancılı bir var oluş mücadelesi:
içimdeki "bu yer" işte o zaman tamemen benim dışımda. "içimdeki şu bu" diye başladığım cümleler daha henüz yok..kendi gezegenimde güvendeyim. sonsuzluk hissi ve güven, kadere meydan okuyor..mutluluk henüz yerini acıya bırakmamış. kendi ortadünyamda elimi her uzattığımda yıldızlar devşirir denizlerime atar sonra da en duru diplerden onları pul pul toplardım.
hey! sen: varoluş mücadelemin belirleyicisi tanrı: benim var olmam, bunca oyun ve rastlantı meydana getirmen için söyle bakalım ne içtin? üstelik kendinden de bir parça koyup çırılçıplak çakalların ortasına beni kondurdun. bu; upuzun millerce sarp bir yolculuk için azığına 3 zeytin bir kaç dilim ekmek ve bir matara şarap koyup "hadi aslanım" demek kadar alçakça.
+ hayır var olmak istemiyorum. gerekirse yıldızlarım mezar taşım olur.
- geleceksin!
+ olmayacağım. şimdi kendimi şu bağlarla dolayıp boğacağım.
- zavallı..inat etme! hala anlamıyor musun!
+ neyi?
- sana omuzumun ucundan kudret ve nefesimden aşk bahşettim.
...aribra...