konuşuyorum onunla bununla durmadan..onunla bununla derken duvarlarla,duvardaki posterle,pencerenin kenarına konmuş bir kelebekle felan filan..
en çok da angelica ile konuşuyorum ama..angelica'yı hiç görmedim,duymadım,hissetmedim..sadece konuşuyorum onunla, ben anlatıyorum o dinliyor..yani umarım dinliyordur..nerden çıktı derseniz de anathema'nın angelica şarkısından dolayı hayatıma girdi angelica..
umursamazım birazcık, kimseyi umursamıyorum.en yakınımdakileri bile pek sallamıyorum.ya seviyorum onları sağolsun ama onlar beni sormadan ben onları sormam pek..pek kahrımı çeken de yoktur zaten, bi katlanırlar, iki, bilemedin üç..
e tabi dolayısıyla yalnızım veya ben öyle hissediyorum kendimi..aslına bakarsanız çevremde bayağı dost dediğim arkadaşlarım var ama yalnızlığıma bunlar çare değil..hepsi sadece ortak sosyal projelere imza attığımız arkadaşlar sadece..birisine de gidip derdimi anlatmadım şimdiye kadar..aslında anlatmadım değil anlatamadım..bilmiyorum kendimle,duvarlarla veya angelica ile konuştuğum mevzular bana çok saçma geliyor.birisine anlatmak,bak benim böle böle derdim var demek mantıksız geliyor ama onlar anlatıyorlar bana..onlarınki de saçma ama ne yapayım yani olabilir..
sorumsuzum azıcık da..epey bi sorumsuzum tamam yalan yok..bugünün işini dün yaptığım hiç olmadı,bırak dünü bugün bile olmadı..tamam aslında bugünün işini yarın bile yapmıyorum doğrusunu söylemek gerekirse..
hani yumurta göte dayanmadan deyimi mi atasözü mü neyse o varya tam o durumdayım işte..
kısacası kendimle barışık olduğum hiçbir durum yok yaşamımda..kendimle barışık değilim,dolayısıyla insanlarla barışık değilim en nihayetinde de yalnızım..kimsesiz ve çaresiz..hayatımda olmasını istediğim kişilerin yerlerini doldurmaya çalışıyorum, başta saydığım cisimlerle..
yapabiliyor muyum? hayır...