insana postunu giyinmiş sırtlan
yılanlar kravatlı
smokinli timsahlar dolaşıyor
kentin damarlarında,
ne yana dönsem ağılar denizi
kendimin kılavuzuyum
uçsuz bucaksız bir cangılda
Ardımda bir değil binlerce tetik
her an parçalanacak bir av'ım
biliyorum,görüyorum yine de gülüyorum
avcıyı av'a dost etmek tüm çabam
Evrenin sınırsız rahminde
aynı cenini emziriyor analar
sonra bırakıyorlar
sürgün cehennemlerine
artlarında bir değil binlerce tetik
gün be gün çirkinleşiyor yaşam. **